Oğlum Kerem, kitapçıya gidince kendi seçiyor ama neye göre seçtiğini, eline kitap aldığında ne hissettiğini merak ediyorum. Bir maceradan diğerine koşuyoruz, oğlum ve kızımla! Oğlumun kitaba yaklaşımı şöyle oluyor. Eline alıyor, bazen kokluyor, adını okuyor, resimlerine bakıyor ve “Bunu okuyalım!” ya da “Sevmedim bunu!” diyor. “Sevmedim!” dediği kitapların geçen haftaki kitap ilavelerinde övgü dolu sözler alan yazarlara ait olduğunu görünce kalbim sıkışıyor. “Ya, niye ki acaba!” diyorum önce içimden, sonra yüksek sesle. Kerem “Bilmiyorum, sevmedim işte!” diyor. İlk itirafta şimdi sıra; bir iki kez zorladım “Ama bak bunu bir oku, fikrin değişebilir!” diye...
BENİM FİKRİM DEĞİŞTİ
Sonunda fikri değişen ben oldum... Aslında bu kitapların ortak özellikleri var; bir kere hepsi beyaz kuşe kağıt, resimleri biraz, daha nasıl anlatsam renkli fakat ‘karışık’ gibi. Yani bizimki, sarı saman yapraklı kitapları seviyor, resimlerinin renkli olması da gerekmiyor. Düz anlatımları sevmiyor, kelime oyunlarının yapıldığı cümleleri okurken kıkır kıkır gülüyor. En çok da yanlış vurgu yaptığı bir cümleyi yeniden okumasına bayılıyorum, bir de tashihleri bulmasına. Ne yazık ki birçok çocuk kitabında harf yanlışlarından gramer yanlışlarına, birçok eksiklik var. Üstelik çok büyük yayınevlerinin eserlerinde bile görülüyor bu. Kerem ile kitap okuma seansları sayesinde ben de az buçuk öğreniyorum çocuk edebiyatını. Ondan öne geçmeye çalıştığım zamanlar da olmuyor değil. Oğlum elinde ona ait bir kitabı görünce “Demek çok hoşuna gitti!” diyor. Bir kere daha bayılıyorum.
PAYLAŞTIĞIMIZ EN GÜZEL AN
Yazının sonuna doğru, ikinci itirafta sıra... Böyle güllük gülistanlık okuma seanslarına gelmeden önce büyük bir hata yaptım ben. Neyse ki erken farkına vardım. Okumayı öğrenmeden önce ben kitap okuyordum ona ve Elvan’a. Ne zaman ki Kerem okumayı öğrendi, “Yatmadan önce ben Elvan’a kitap okuyayım, sen kendin okursun, olur mu oğlum?” dedim birkaç kez. “Olmaz!” dedi doğal olarak. Biraz kızdım ben bu duruma. “Oğlum biliyorsun zaten!” diye. Sonra bir durdum, kitap okumak bizim paylaştığımız en güzel anlardan; gülüyoruz eğleniyoruz, merak ediyoruz. Niye bundan vazgeçelim? Okumayı öğrendi diye oğlumu istemeden de olsa cezalandırdığımı fark edince, vazgeçtim bu uygulamadan. Şimdi yine yüksek sesle okuyor o kitapları, bize de gülmek eğlenmek kalıyor.