Sabah uykusu, baldan tatlı... Ama yol açtığı durumlar sirkeden ekşi... Elvan, birkaç aydan bu yana sabahları pek keyifsiz, hadi dürüst olayım ‘nemrut’ kalkıyor. Benim gibi “Ne güzel bir gün, yaşasın! Güneş de açmış” diye çiçek böcek coşkusuyla uyanan bir anne için “baş etmesi” hayli güç bir durum. Önceleri “Anne azıcık daha uyusam” diye başlayan mızıldanmalar artarak “Bir dakika, bir dakika, lütfen bir dakika daha” feryadına dönüştü. Üstüne Kerem’in “Yeter artık Elvan” paylamalarını da eklemeliyim tabii... Uyku ile ilgili sorun yaşandığında akla gelen ilk gelen sorular “Acaba uyku düzeni mi değişti? Daha geç mi yatıyor?” oluyor. Hayır, düzeni de değişmedi, uyku saati de... Böyle keyifsiz uyandığı günlerden birinde “Şu okullar saat 10’da başlasa ne olur sanki” deyince, “Öğretmenine sor bir bakalım” dedim ben de. Bu fikir hoşuna gitmiş olmalı ki yüzünde bir gül açtı. Daha istekli giyinmeye başladı. Akşamına konuyu açtığımda, sabah yüzünde açan gül, çoktan kurumuş, yapraklarını dökmüştü.
- Ne oldu Elvan, öğretmeninle konuştun mu okula geç gitme konusunu...
- Evet, konuştum...
- Ne dedi?
- “Yok artık, Elvan” dedi... Olmazmış. Niye olmaz anlamıyorum!
Sonraki sabah yine benzer sahneler tekrarlanınca, ben de Elvan’ı o duygudan alıp biraz daha hoşuna gidecek şeyler yapmaya başladım. Yola çıkınca mesela asık suratla her şeye “hıh”layarak bakarken “Hadi bu sabah senin adın Bayan Hıh olsun. Kabul edenler el çırpsın” dedim. Baktım Kerem de, Elvan da birbiriyle yarışırcasına alkışlıyor. İki adım daha attık, bu kez kendi kendime konuşuyormuş gibi “Acaba Kerem’e de bir isim versek mi?” dedim. “Eveeeettt” diyen Elvan’dı. “Ama dedim, seçtiğimiz isim onun hoşuna gitmeyecek bir şey olmamalı” diye eklemeyi akıl ettim çok şükür. Zira, tam o yaşlarda çocukların birbirlerine isim takmaları çokça rastlanan bir durum. Hayli üzücü de olabiliyor. Önerim “Kerem Koşarak Yürüyen” oldu. Bu kez kabul edenlerin birbirinin omzuna dokunmasını istedim. Elvan biraz zıplayarak önce benimkine, sonra abisinin omzuna dokundu. İşte böyle zıplarken fark ettim ki, açılıyor uyku mızmızlığı da ortadan kalkıyor. O gün bugündür, ne zaman “Bir dakika” pazarlığı yapmaya kalksa hem hoşuna gidecek hem de hareket ettirecek çözümler bulmayı deniyorum. İşe de yarıyor. Ama Elvan yine de okulların biraz daha geç açılmasında ısrar ediyor. En sonunda bunun için ne yapabileceğini konuşurken “Şimdilik yöneticilere mektup yazabilirim. Büyüyünce nasıl olsa Uluslararası Hayvan Haklarını Koruma Bakanlığı’nı kuracağım. O zaman okul saatleri ile ilgili de bir şey yaparım” dedi. Yani, geleceğin çocukları için umut var...
ANNENİN AJANDASI
Davulun sesi hoş geliyor
İstanbul’un yeni kültür, sanat ve eğlence mekanı Uniq İstanbul, bu hafta sonu kapılarını çocuklar için açıyor. Davul atölyesinde 6-12 yaş arasındaki çocuklar, dünyanın en eski vurmalı sazıyla müzik yapmanın keyfini çıkaracak. Çocuklar müzik yaarken aileler de sanatla iç içe bir gün geçirebilir. Uniq Müze’deki Muhteşem Yüzyıl sergisini gezebilirsiniz.
Her yaşın eğlencesi ayrı
Çocukları mutlu edecek ayrıntılarla dolu eğlence merkezi Olipoli Kids, onlara hayallerindeki kahraman olma fırsatını da sunuyor. Olipoli, her yaştan çocuğun hayalini süsleyebilecek ve oyun dünyasına yön verebilecek özel tasarımlı dekoru, konseptli doğum günü partileri ile tercih ediliyor. Yaş gruplarına özel olarak hazırlanan içerikler hem aileleri hem çocukları mutlu ediyor.
Sertifikası da var
Hazır giyim markası C&A, ürün yelpazesini Global Organik Tekstil Standardı (GOTS) etiketini taşıyan ilk bebek koleksiyonuyla genişletti. 2004 yılından beri organik pamuk kullanan C&A’nın ‘Bio Cotton’ etiketli ürünlerinde fiyat farkı bulunmuyor. C&A Kurumsal İletişim Başkanı Thorsten Rolfes, “Ürünlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.