Türkiye Maarif Vakfı bilindiği üzere 2016'da Meclis kararıyla kurulmuş, Türkiye devleti adına yurt dışlında eğitim öğretim faaliyetleri yürüten bir vakıf. 6 kıtada, 68 ülkede eğitim öğretim kurumları var. Bu ülkelerin 54'ünde 468 okulda K 12 düzeyinde eğitim hizmeti veriyor. Yaklaşık 55 bin öğrencisiyle her yıl binlerce mezun veriyor. Vakıf, tıpkı Amerikan ve Fransız muadilleri gibi özel okulculuk yapıyor ancak Uluslararası Bakalorya (IB), Cambridge ve kendi uluslararası programı olan International Maarif (IM)'in yanında yerel müfredat da uyguluyor. Dolayısıyla bulunduğu ülkede daha geniş bir kesime hitap ediyor. Öğrenciler liseden B2 seviyesinde Türkçe öğrenerek mezun oluyor. Mezunlarının önemli bir kısmı üniversite eğitimi için Türkiye'yi tercih ediyor.
Maarif Vakfı 17 Haziran 2016'da kanunla kuruldu. Bu yapının okullarının Türk okulu olarak görülmemesi gerektiği, buralarda Türk bayrağının dalgalandırılmasına müsaade edilmeyeceği, bu yapının Türkiye devletince terör örgütü olarak görüldüğü konusunda ilgili ülkelerle görüşmeler zaten yapılıyordu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Maarif Vakfı'nın muhataplarına konuyu anlatması daha kolay hale geldi. Ama yine de süreç hiç kolay olmadı. Vakıf, devir aldığı okullarda yeni bir vizyon ve kadroyla eğitime devam ederken yeni okullar da açtı. Maarif Vakfı'nın 8 senelik faaliyetleri sonucunda Türkiye uluslararası alanda eğitim öğretim faaliyeti yürüten ülkeler arasında beşindi sıraya yükseldi.
2024 yılında iki ülke daha FETÖ okullarını kamulaştırdı ve akabinde Maarif Vakfı'na devretti. Bunlardan biri Zambia diğeri de Burkina Faso.
Başkent Vagadugu'daki okulların yeni eğitim öğretim dönemine hazırlanması sürecini takip etmek üzere bir haftadır Burkina Faso'dayız. İlk kez devirden hemen sonra bir okulu görme imkanım oldu. Maarif Vakfı'nın yurt dışındaki okulları, fizik koşullar ve eğitim kalitesi itibariyle bulunduğu ülkenin en iyisi durumunda. Devralınan okulun durumunu görünce bu insanlar çocuklarını nasıl bunların okuluna göndermiş diyorsunuz. Özel bir okul için Burkina Faso koşullarında dahi çok kötü durumda. Her yer bakımsız, pislik içinde ve kırık dökük. Başlarına gelecek olanı bildikleri için okula hiç yatırım yapmamışlar diye düşündük. Peki buna rağmen okul nasıl öğrenci alabilmiş? Sınav sorularını çalarak!
FETÖ sadece Türkiye'de değil okulculuk yaptığı her yerde benzer ahlaksızlıklara başvurmuş. Bu durum, apar topar ayrıldıkları için okulda bıraktıkları evraklardan da anlaşılıyor. Burkina Faso'nun eski milli eğitim müdürü ile kurdukları ilişki sayesinde okula suni bir başarı sağlamışlar. Bu sayede de öğrenci çekmişler. Bakanın ABD seyahatlerini finanse etmişler, çocuklarını ücretsiz olarak okutmuşlar... Bildiğimiz FETÖ taktikleri...
Bakan da uzun yıllar bunların okullarını himaye etmiş. Bakan sayesinde sınav sorularını alabilmiş ve terminal sınıflardaki öğrencilere sınav başarısı vadetmişler. Böylece bakımsızlıktan her tarafı dökülen okullarına öğrenci bulabilmişler.
Maarif Vakfı Burkina Faso'daki okulları devralmak için 7 yıldır mücadele ediyordu. Kamulaştırma ve devir işlemi ancak bu bakan görevden alındıktan sonra ve Büyükelçimiz Nilgün Erdem Arı'nın büyük gayretleriyle mümkün oldu. Maarif Vakfı'nın okul devralmakta zorlandığı tüm ülkelerde hikaye benzer.
Okuldan apar topar çıkmak zorunda kaldıkları yeterince mıntıka temizliği yapamamışlar. Kalan evraklar arasında eski cumhurbaşkanına ve çeşitli siyasilere gönderilmiş mektup ve dosyalar var. Türkiye'deki hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yeren, 15 Temmuz darbe girişimini kendilerinin yapmadığını ama darbe bahanesiyle ülkede hukukun askıya alındığı iddia eden yazılar, yaptırdıkları haberleri vs. dosyalamışlar. Bilindik FETÖ tezlerinin sıralandığı ve sakın ha bunlara inanıp okullarımızı kapatmayın diye yalvaran mektuplar... Bu arada her ülkenin hassasiyetlerine göre haberler yaptırmışlar. Örneğin Senegal'deki bir gazetede Maarif okullarının Afrika ülkelerinde Hristiyanlar ve Müslümanlar arasında gerilim oluşturduğuna dair yorum yazıları yazdırmışlar. Türkiye'nin okul açmasına izin verirseniz burada da toplumsal huzuru bozarlar algısı oluşturmaya çalışmışlar.
Okullar aynı zamanda Türkiye'den kaçak gelen FETÖ'cüler için de adres olmuş. Birçok CV var, kimi CV'ye katalog evlilik için aranan özellikler de iliştirilmiş. Ülkedeki FETÖ'cülerin ülke dışına çıkma talepleri, vize başvuruları vs. için de okullar ofis olarak kullanılmış.
Öyle anlaşılıyor ki FETÖ okul işi yapmaya devam edebildiği müddetçe o ülkede örgüt faaliyetlerine de devam edebilmiş, insan kaynağını sevk ve idare etmiş.
Sayıları giderek azalsa da FETÖ'nün okul işi yapabildiği ülkeler hala mevcut. Okulları istihbarat merkezi olarak kullanmaya devam ediyorlar. Tüm bilgiler buralarda toplanıyor, insan trafiği buralardan yönetiliyor.
Maarif Vakfı'na her fırsatta laf eden muhalefet partileri ya bu gerçeği görmek istemiyor ya da FETÖ menfaatine Maarif Vakfı'na saldırmayı tercih ediyor.