Asteras ve Karabük. Kopya iki maç. Gol girişiminde Asteras’ın 9-8 üstünlüğü var, Karabük’te 9-9 eşitlik. Hücum üretkenliği kısır bir tablo.Yenen gollerin basitliği şaşırtıcı, ama asıl sorun hücumda. Rekor kıracakken vites düşüren koşucu gibi Beşiktaş. Biliç’in bu sorunu çözecek diziliş tercihleri ve oyuncu değişikliklerini gerçekleştirmesi şart.
Beşiktaş’ın bir de beceremediği kontrollü futbol saçmalığı var. Geçen haftaki yazımda K.Paşa maçının 2. yarısındaki kontrollü futbolla Beşiktaş’ın skoru tutmasının yanıltıcı olduğunu belirtip eklemiştim: “Sezon boyunca buna benzer pek az maç izleriz.” Alın işte Asteras ve Karabük maçları. Maçların son bölümlerinde panik yaşanmasının açıklaması yok. Biliç bunu da çözmeli. Asteras maçında 2-1’le birlikte 10 kişi kaldı Beşiktaş. Bu bile üst üste üç pas yapamamanın ve son bölümde kalende 5 gol girişimi görmenin mazereti olamaz. Ya Karabük maçı? Son 11 dk’lık bölümde Karabük’ün de 5 gol girişimi ve direkte patlayan topu var. Beşiktaş bu zaafları gidermek için hücum anlayışını geliştirmeli ve zenginleştirmeli. Maçın büyük bölümünü rakip yarı sahada oynamayı başarabilmeli. Bugünkü Sarıyer maçı sorunsuz geçilir, asıl iş Pazar günü Trabzon maçında. Yanal’lı Trabzon’un Beşiktaş’a benzer yanları var: Hücuma hızlı çıkması, önde pres yapması. M.Ekici ile duran topları da çok etkili kullanıyorlar. G.Saray ve G.Birliği maçlarında skoru koparmayı da başardılar. Tam burada benim kafam şuna takılıyor: Trabzon G.Birliği maçına M.Ekici-Medjani-Özer orta üçlüsüyle çıkarken, Beşiktaş Karabük maçında bile Oğuzhan-Atiba-Sosa üçlüsünü kullanmıyor. Bu üçlü hangi maçta sahada olacak?Her oyuncu değişikliği bir mesajdır: Karabük maçında Oğuzhan, Veli ya da Atiba’nın yerine girse takım mesajı alacak. İki maçtır Sosa-Oğuzhan değişikliklerinin ardından skor 2-1’e geliyor, şimşekler Oğuzhan’a dönüyor. Oğuzhan ile Sosa yan yana oynasın, belki maç yine 2-1’e gelir, ama maçı 3’e, 4’e taşıyacak bir dizilişin, bir oyun anlayışın olur.