Milli Eğitim Bakanlığı Kasım 2013 tarihli çok önemli bir rapor yayınladı.
Raporun ismi “Ortaöğretim İzleme ve Değerlendirme Raporu 2013”.
Başta Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Sayın Nabi Avcı olmak üzere bu rapora katkısı olan kişileri kutlamak lazım.
Rapor, Türkiye’nin ortaöğretim sistemini, OECD’nin uluslararası mukayeseli çalışmalarına da gönderme yaparak, mercek altına alıyor.
Ortaöğretimin çok çeşitli konuları bu Rapor’da incelenmiş, çok önemli bir çalışma.
Muhtemelen başka Pazar Eğitim yazılarımda da bu Rapor’a, başka konuları temel alarak, gönderme yapacağım.
Bugün ele almak istediğim konu Rapor’un 141. sahifesinde mercek altına alınan öğretmen profili konusu.
Ancak, serde eleştiri geleneği var, bu konudaki Rapor değerlendirmelerine biraz eleştirel yaklaşacağım.
Ancak, peşinen, benim bu eleştirilerimin Rapor’un başarılı çizgisine gölge düşürmeyeceğini de ifade etmek isterim.
Rapor, çok haklı gerekçelerle, ortaöğretim sisteminde görev yapan öğretmenlerin bir profilini çıkarmayı amaçlamış.
Uluslararası çalışmaların önemli bir bölümünde ilgili ülkenin eğitim çıktılarının kalitesinde öğretmenin rolünün temel belirleyici olduğu öne çıkarılıyor.
Öğretmen profilinin, doğru kriterler kullanılarak tartışılması bir ülkenin en temel eğitim meselesidir, buna hiç kuşku yok.
Öğretmen profilinin belirlenmesinde ele alınan ilk kriter çalışma yılı, yani öğretmen tecrübesi.
Şekil 5-7’de “Ortaöğretimde bölgesel düzeyde çalışma yılı itibariyle öğretmen oranları” bilgisi var.
Ek bir bilgi de öğretmen yaşı.
Türkiye OECD ülkeleri arasında ortalama öğretmen yaşı en düşük ülkelerden biri.
Öğretmen profilinin ortaya çıkarılmasına yönelik başka bir bilgi de ortaöğretimde görev yapan öğretmenlerin cinsiyet dağılımı.
“Türkiye’de kamu çalışanlarının % 36’sı kadındır. Ög?retmenlerin ise temel eg?itimde % 60’ı, ortaög?retimde % 44’ü kadındır. Söz konusu oranlar, ög?retmenlik mesleg?inin kamuda kadınlar tarafından daha fazla tercih edildig?ini ortaya koymaktadır.”
Öğretmen maaşları, uluslararası mukayeseli olmak üzere, öğretmen profilinin belirlenmesinde başka bir faktör. Maaş konusu başlangıç maaşları, kariyer sürecinde maaş değişimi gibi başlıklar altında inceleniyor.
Buraya kadar işler çok iyi ama bu analizde galiba çok önemli bir nokta da eksik.
Öğretmen profilinin belirlenmesinde, ortaya çıkarılmasında sayısal veriler, tecrübe, yaş, maaş gibi kriterler, cinsiyet gibi faktörler inceleniyor ama nitelik açısından ortada büyük bir eksik görünüyor.
Öğretmenlerin tecrübe faktörü de önemli ama bu tecrübelenme sürecinde dallarına ilişkin küresel gelişmeleri ne ölçüde izledikleri de o derecede belirleyici.
Geçenlerde katıldığım bir toplantıda, örnek olarak fizik dalını seçmiş idim, fizik öğretmenlerinin kaçta kaçının son üç senede fizik nobeli alan bilim insanlarını ne kadar izlediklerini, bu bilim insanlarının bilime katkıları konusunda, çok değil, beş dakika, en genel hatlarıyla bir konuşma yapıp yapamayacaklarını sormuş idim.
Bu konuda tatmin edici bir yanıt alınmadan tecrübe faktörünün ne ölçüde anlamlı olduğunu okurların, öğretmenlerin takdirine bırakıyorum.