Melih Gökçek’in istifasının istendiği haberi, doğru mu çıktı, yalan mı?..
Fatih Altaylı beni eleştirdiği yazısında “haber büyük oranda doğru çıktı” demiş..
Bu ‘Büyük oran’ nedir, doğrusu bilmiyorum.. Melih Gökçek yalanladı, AK Parti sözcüsü de yalanladı, Külliye’den de yalanlama geldi.. Dahası teknik olarak ortada bir istifa falan da yok.. Yani eğer, tarafların kapalı kapılar arkasında kimseye hissettirmeden erteledikleri bir süreç yoksa, sonuçları itibariyle haber yalan çıkmış anlamına geliyor.. Ama asıl mesele o değil. Fatih Altaylı beni başka bir konudan eleştiriyor.. “Ahmet Hakan’a gösterdiğin tepkiyi, ‘kovulacaksın, içeri atılacaksın’ diyenlere neden göstermiyorsun..” diyor.. Oysa Altaylı da iyi bilir ki; ‘Büyüdükçe öğreniyoruz, öğrendikçe büyüyoruz’..
Bir terslik yok mu burada?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Adalet yürüyüşünden çıkan son fotoğrafı görmüşsünüzdür.. Altına minder koyduğu ayaklarını uzatırken çekilmiş bu fotoğraftan söz ediyorum.. Merakımı mazur görün.. Yemek yerken gömleğini çıkaran Kemal Kılıçdaroğlu, yatarken neden gömlek giyiyor olabilir?.. Sizce de ters giden bir şeyler yok mu bu resimlerde?..
Banka kartımızı kopyaladılar!
Banka kartımızı kopyalayıp 1.500 TL paramızı çaldılar dün gece.. Epeydir kredi kartı kullanmıyoruz zaten. Araç kiralama ya da otel konaklama için zorunlu tuttuklarından dolayı kredi kartımız var ama harcamalarımızı banka kartıyla yapıyoruz. Paramız varsa harcıyoruz yani yoksa harcamıyoruz. İşte o kartımızı kopyalamış alçaklar şebekesi. Gecenin bir vakti Didem’in telefonuna Halkbank’tan mesaj geldi. “Bu parayı siz çekmediyseniz..” diye başlayan mesajı görünce mevzuyu anladık. Biz nasıl çekelim?.. Uyuyoruz.. Halkbank’taki arkadaşlar şimdi inceliyorlar meseleyi. Herhalde bir ATM ya da alışveriş yaptığımız yerdeki pos cihazlarından birinde yaptılar bu işi. ‘Benim başıma gelmez’ demeyin, tedbiri elden bırakmayın.. Geliyor yani..
Kral’ın bozulan yürüyen altın merdiveni
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, önceki gün Rusya ziyareti sırasına uçaktan inerken enteresan bir şey yaşadı.. Kraliyet uçağına yanaşan altın kaplama yürüyen merdiven tam Kral üzerindeyken bozuldu.. Haberi ilginç kılan bu değil. Yani altından yürüyen merdiven değil. Altından da yapsan bozuluyor olması da değil. Asıl haber, bozulan yürüyen merdivende mahsur kalmak. Kral’ın basamaklardaki çaresiz bekleyişini şaşkınlıkla izlemedik mi?.İnsan yürüyen merdivende ‘mahsur’ mu kalır ya hu? Asansör mü bu?..
Ev işçileri hakkını arıyor
Ev işçileri.. Görünmez kahramanlar.. Dadı, hasta bakıcı ve yardımcı asistan gibi çeşitli vasıflarda evlerde çalışıyorlar.. Kimi gündelik, kimi yatılı.. Yatılı olanları, 24 saatlik bir gün dilimi içinde asgari 8 saatlik çalışma süresi üzerinden her gün için üç iş gününe denk şekilde çalışmış oluyor.. Ve haftada sadece bir gün izinleri var.. Yıpranma payı çok yüksek bir iş yapıyorlar ve fakat yıpranma hakları yok.. İş kazaları geçirip sakatlanıyorlar, meslek hastalıkları yaşıyorlar.. Taciz, tecavüz, psikolojik şiddet cabası.. Tek istekleri var.. İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak… Bunun için de meslek tanımlarının yapılmasını istiyorlar.. Kadın çalışma bakanının bu meseleye duyarsız kalmayacağını düşünüyorum..