Önceki yazımda Mehmet Bey’in öfkesini anlatmıştım. Bu sefer de Mehmet Bey’in öfkesini nasıl kontrol ettiğini anlatacağım.
“Eskiden sık öfkelendiğim durumların farkında değildim. Şimdi beni öfkelendiren durumların farkındayım. Hatta bir liste yaptım. Eğer listedeki durumlardan biri oluyorsa, kendi kendime ‘Dikkatli ol Mehmet, kontrolünü kaybedebilirsin!’ diyorum. Listedeki durumlardan biri çevremde insanlar varken yaşandığında, ‘Arkadaşlar bana bir müsaade!’ diyorum; ortamdan uzaklaşıyorum. Öfke nöbetlerinin bir kısmını bu şekilde başlamadan durdurmayı başardım. Eskiden bunu yapamazdım. Ama bazen de başarılı olamıyorum.”
Öfkenin tırmanışını fark edip durdurma…
Mehmet Bey öfkesinin tırmanışını şöyle anlatıyor: “Öfke nöbeti başladığında, öfkem çok hızlı tırmanıyor. Eskiden öfke nöbetine girdiğimi hiç anlayamıyordum. Direkt kendimi bağırıp çağırırken buluyordum. Şimdi, sanki öfke sürecimi yavaşlatılmış bir film haline getirebiliyorum. Örneğin; kalbimin hızlı çarpmaya başlamasını, sanki kan beynime sıçrıyormuş gibi hissettiğimi, yumruklarımı sıkmaya başladığımı artık fark ediyorum. Hatta artık düşüncelerimi de yakalayabiliyorum. ‘Zihnimden ben ezik bir adam değilim, sana gününü…’ düşünceleri geçmeye başlarsa, kendime ‘Dur! Sakinleş’ diyorum. Mümkünse ortamdan hemen uzaklaşıyorum.”
Öfke anını kontrol etmek
Mehmet Bey öfkesinin üçüncü aşamasını şöyle tarif ediyor: “Eskiden, öfkem tavana vurduğunda sözlerim ve ellerim havada uçuşuyordu. Şimdi ağzımı kapalı tutuyorum, ellerimi belimde kenetliyorum. ‘Öfkelendin ama zarar verecek bir şey yapma’ diyorum. En fazla işime yarayan şey, kendime telkinler vermek oldu. Bir de elimi arkamda tutmak çok fayda sağladı. Bütün bunların yanında bir de bulunduğum odayı değiştiriyorum. Sağ olsun eşim ve arkadaşlarım çabamı biliyor; onlar da o sırada sessiz kalıyorlar.”
Öfkeden sakinleşmeye geçiş
Mehmet Bey’in sakinleşme deneyimi ise şöyle olmuş: “Öfkeliyken fena şeyler yapmazsan, sakinleşmek de kolay oluyor. Sakinleşmek için kendime telkinler vermem, önceden planladığım şeyleri hatırlamam ve pozisyonumu değiştirmem işe yaradı. Bir de derin nefes alıp verme çalışması faydalı oldu."
Öfke patlaması sonrası onarma
Mehmet Bey, öfke sonrası verdiği hasarı onarma sürecini şöyle anlatıyor: “En fazla bu aşamada başarılı oldum. Eskiden de özür dilemeye çalışıyordum ama insanlar pek kabul eder gibi görünmüyordu. Şimdi benim öfkemi kontrol etmeye çalıştığımı gördüler. Öfke nöbetlerimin sayısı ve öfke sırasında yapıp ettiklerimin şiddeti azalınca, beni ve özrümü samimi buluyorlar. Hatta arkadaşlarıma da öğrendiklerimi seminer gibi anlattım. Geçen gün biri kendi öfkesi için bana danıştı; çok şaşırdım.”
Öfkenin kaydı ve takibi
Mehmet Bey, öfke patlamalarını kaydetme ve takip etme sürecini ise şöyle tarif ediyor: “Doktorum öfke kaydı meselesinin öneminden bahsederken, doğrusu bu bana biraz zor gelmişti. Ama şimdi ne kadar haklı olduğunu görüyorum. Her öfke patlamamdan sonra, o öfke nöbetim üzerine düşündüm. Ne yaşamışsam öfke basamakları modeline uygun şekilde kaydettim. Bu kayıtlar olup biteni anlamamda bana yardımcı oldu. Hele öfke nöbetlerinize toplu olarak baktığınızda, değişim sürecini izlediğinizde başardığınız hissini yaşıyorsunuz. Bu kayıt işi gerçekten önemliymiş.”
Öfke kontrolü ile ilgili düşünceleri
Mehmet Bey’in öfke kontrolü ile ilgili düşünceleri oldukça olumlu: “Doğrusu bir zamanlar öfkeli olduğumu veya öfkemi kontrol etmem gerektiğini düşünmüyordum. Bu türden telkinlere de öfkeleniyordum. Sonra öfkeli olduğumu kabullendim ama bu sefer de durdurabileceğime inanmıyordum. Çocukluğumdan beri devam eden bir hal nasıl değişebilirdi ki? Zor oldu ama galiba büyük oranda başardım. Artık eşim, çocuklarım ve çalışma arkadaşlarımla daha iyiyim. Bazen trafikte hala zorlandığım oluyor ama onun da etkilerini hızlı atlatıyorum.”