Usta gazeteci Şebnem Bursalı’nın, meslek büyüğümüz Yavuz Donat’la yaptığı nehir söyleşi, meraklısı için tam anlamıyla bir yakın siyasi tarih başucu kitabı.. "Off The Record" Yavuz Donat kitabını okurken pek çok hadiseye ilişkin çok ilginç detaylarla karşılaştım.. Yavuz Donat’ın anıları çok kıymetli.. Fakat Şebnem Bursalı da, bir nehir söyleşi nasıl yapılır göstermiş.. Ve ortaya da muhteşem bir iş çıkmış. Gelin bir kaç başlığa birlikte bakalım..
Demirel’in Özal’dan, çok özel ‘siyasi yasaklar’ talebi
12 Eylül darbesi sonrası demokrasi askıya alınış, cuntacılar siyasi partilerin genel merkez yöneticilerine 10 yıl, il ve ilçe yöneticilerine ise 5 yıl siyaset yasağı getirmişti.. Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan yasaklıydı yani.. Bu arızalı durumun giderilmesi lazımdı, fakat nasıl?. Demirel bir gün Yavuz Donat’ı çağırır ve Hasan Celal Güzel üzerinden Özal’a iletilmek üzere bir not yazdırır.. Notta; "..siyaset yasağı meclis tarafından kaldırılsın. Ben kendisi için halktan bir şey isteyen adam durumuna düşmeyeyim.." yazar.. Not Yavuz Donat tarafından Hasan Celal Güzel’e ulaştırılır. Güzel de Özal’a verir.. Üç gün boyunca Özal’dan yanıt alamayınca Demirel bu teklifinin kabul görmediğini anlar. Nitekim referandum olur ve siyasi yasaklar bu şekilde kalkar..
Yaşar Okuyan intihar etmek için omzuna jilet sakladı
12 Eylül cezaevlerinde işkence vardı. İşkence görenlerden biri de Yaşar Okuyan’dı.. Yavuz Donat’ın anlattıklarından anlıyoruz ki, Okuyan eğer bir daha cezaevine düşecek olursa meğer canına kıyacakmış.. Bunun için de, ceketinin omzunu sökmüş ve astarın içine de jilet yerleştirmiş. Bu jileti yeniden cezaevine girince kullanmak üzere saklamış..
Ufuk Güldemir’in annesi Zincirbozan’da kurban kesmeye kalktı
Zincirbozan günlerinde Demirel’in bir ziyaretçisi daha doğrusu bir hayranı olduğunu anlatır Yavuz Donat. Ufuk Güldemir’in annesi Dilşat Hanım.. Dilşat Hanım aslında AP nin kuruluşundan itibaren bu partinin içinde yer alır Süleyman Demirel'in de yakın aile dostudur.. Öyle ki bir gün aracına atlar, Zincirbozan askeri tesisleri önünde durup, yüklediği koçu güçlükle aşağıya indirir.. Derdi kurban kesip etini de Demirel’e yollamaktır.. Askerler buna izin vermez. Dilşat Hanım direnir. Komutanlar Dilşat Hanım’ı zor zaptederler.. Sonuç?.. Sonuçta kitapta yazmıyor ama, kapının önünde o kurbanın kesilmesine izin verildiğini biliyoruz.. Eti de Süleyman Demirel'e gönderildi.
Türkiye’deki ilk prompter TRT’nin duvarındaki fon kartonlar
Yavuz Donat TRT’ye gittiğinde duvar dibinde gördüğü kartonları merak eder ve peşine düşer.. Meğer Uğur Dündar ne konuşacağı üzerinde yazılı olan o kartonları duvara asar, irticalen zannedilen konuşmalarını aslında o kartonlardan okurmuş..
Erdoğan’ın uçağına binen ilk gazeteci Yavuz Donat
Sene 2003.. Erdoğan’la konuşabilmek için medyada büyük yarış var.. Ama o ilk mülakatını Yavuz Donat’a veriyor. Nedenini kitapta şöyle anlatmış; ".. Siirt ara seçimleri yapıldığı dönemde arka arkaya Siirt izlenimleri yazdım. O günlerde yazdıklarımı Erdoğan da dikkatle takip etmiş. Seçim sonrası aradı.. ‘Başbakan olduktan sonra beni milletvekili seçen Siirt’te teşekkür ziyaretine gideceğim. Bu ilk gezime sizin de katılmanızı istiyorum’ dedi. Böylece ilk demecini de bana vermiş oldu…"
Kitap akıcı bir dille anlatılmış muazzam bir yakın siyasi tarih çalışması. Özellikle sağ siyasetin kat ettiği mesafeyi görmek isteyenler için bir başucu kitabı. Ben çok istifade ettim. Ömrüne bereket Yavuz Donat, ellerine sağlık Şebnem Bursalı.