Ocak ayında Kim Milyoner Olmak İster? adlı yarışmada sorulan şu soru gündem olmuştu: "1980'lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar devlet tarafından bazen açık artırmada satılarak çiftliklerde zorla çalıştırılmıştır?"
Bu sorunun günde m olmasında soru kadar soruyu cevaplaması gereken yarışmacının insanda tiksinti uyandıracak tavrı da tesirli oldu. Program boyunca yarışmacı Batı hayranlığını yapmacık tavırlarla gösterme çabası içindeydi. Kendini Avrupai gösterme gayreti içinde garip yüz ifadeleri, acayip ünlemeleri tahammül sınırlarını zorladı.
Mezkûr sorunun cevap seçeneklerinde, hayranı olduğu Avrupa'nın 4 ülkesi çıkınca yarışmacı şaştı kaldı. Avrupa'nın kültürünü çok iyi bildiğini söyleyen yarışmacı Avrupa'nın gerçek kimliğiyle karşı karşıya kalmıştı. İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in el sallamasını taklit edecek kadar Avrupa mukallidi yarışmacının şokunu arttırıcı bir soru da program sunucusu Kenan İmirzalıoğlu'ndan gelmişti: "Size sorsak bu 4 ülkeden beklemezdiniz değil mi?"
Yarışmacı, "Evet, evet... Bunlar Avrupa ülkeleri yani... Bana şöyle Ortadoğu, Uzakdoğu'dan cevaplar gelmiş olsaydı... Çok şaşırdım, üzüldüm, utandım!" diyebildi.
Avrupa adına utanmak da mukallidlerine kaldı!
"Bana şöyle Ortadoğu, Uzakdoğu'dan cevaplar gelmiş olsaydı..." ifadesi, Batı tarafından iğfal edilmiş zihniyete ibretlik ve dehşet bir örnek; Avrupa bir melek, Avrupa'ya uzak olan Doğu ise şeytan!
Okullarda yıllarca bizlere bu öğretildi. Yüz yıla yakındır Türkiye'de, muassır medeniyete ulaşma adı altında Avrupa taklitçisi ferdlerin seri üretimi yapıldı. Şahsiyeti alınmış, Avrupa'ya zihnen teslim olmuş bu ferdlere göre iyinin, güzelin, doğrunun menbaı Avrupa!
Avrupa'nın gerçek hüviyetini gösterici bilgilerle karşılaştıklarında da donup kalıyorlar. Avrupa'nın gösterişli vitrinin arkasındaki tezgâhın altında nice katliamlar, nice zulümler var. Tezgâhın üzerinde de yenileri için hazırlık yapılıyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla birlikte Avrupa'nın Ukrayna'dan kaçanlara kapılarını sonuna kadar açmasıyla, başta Suriye olmak üzere savaş çıkmasına sebep olduğu bölgelerden kaçan mültecilere kapılarını sıkı sıkı kapatması konuşuluyor. Ukrayna'dan gelenlere kapılarını açmalarını, "Onlar sarışın ve mavi gözlü" diyerek savunuyorlar. Ukraynalılarla birlikte savaştan kaçıp Avrupa kapısına dayanan 'esmer, kara, zenciler' ise kapıdan içeriye alınmıyorlar.
Hani hiçbir kimse ırkından, inancından, renginden dolayı ayrımcılığa uğramayacaktı. Bu söylemler üzerinden ABD'le birlikte ülkeler işgal eden Avrupa'da ayrımcılığın en adi şekli uygulanıyor. Avrupa'nın kirli geçmişini bilenler için şaşılacak, üzerinden konuşulacak bir mevzu yok; Avrupa bu!
İçimizdeki Batıcılara ben de bir soru sorarak yazımı bitireyim: "2022 senesinde bile savaştan kaçanları ırkına, rengine, inancına göre ayrımcılığa tutan hangi Avrupa'dır: A- Uzakavrupa B- Yakınavrupa C- Ortaavrupa D- Hepsi."
Soruya doğru cevap verenler paralarını, Avrupa'dan fonlanan gazetecilerden alabilirler, o paralarda hak sahibiler!..