Hareket eksikliği - Yemede dengesizlik - Stres
OBEZİTE ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Türkiye’de yirmi milyonunun üzerinde obez insan olduğu bunların da yedi milyonunun diyabet hastası olduğu tespit edilmiş. Peki, insan sağlığını hızla bozan obezitede sebep sadece aşırı yemek mi? Araştırmalar bu sorunun cevabının hayır olduğu gösteriyor. Yemenin yanında hareketsizlik ve stresin de çok büyük etken olarak karşımıza çıkıyor. Yani obezite yaratan klasik üçlü: -Hareket eksikliği -Yemede dengesizlik -Stres
Kaz gibi yağlanıyoruz
Kaz karaciğeri yemeklerde meze olarak kullanılan lezzetli bir yiyecektir. Kazların karaciğerleri normalde 100-150 gram iken bazı yöntemlerle 500 grama kadar çıkartılabiliyor. Genelde uygulanan yöntem kazın çok dar bir kafese konarak bolca yağlı besin ve karbonhidratlı yemlerle beslenmesi yöntemidir. Böyle bir sürece tabi tutulan kazın karaciğeri yağlanıyor ve hem gramajı hem de boyutu artıyor. Kazlar için pek hoş olmayan bir uygulama, ama başka seçenekleri yok. Çaresizce masalara meze oluyorlar. İşte günümüz insanı da adeta bir ‘kaz hayatını’ yaşıyor. Hareketsiz, bol stresli ve bol karbonhidratlı bir hayata kendini mahkum eden bedenler, büyümüş göbekler ve karaciğerler. Hadi kazların başka seçeneği yok, peki ya bizim?
Asıl iş beyinde bitiyor
İnsanların sorunu obezitede neler yapacağını bilmemek değil. Herkes artık neyi yapmalı neyi yapmamalı biliyor. Diyet uzmanlarına da bilmedikleri bir şeyi öğrenmek için gitmiyorlar. Bir kontrol ve irade gücü oluşsun istiyorlar. O yüzden diyet programlarına ipsikolojik uygulamalar da ilave edilmeli. Yeme miktarıyla kişinin ruhsal durumu arasında büyük ilişki var. Stresin en çok etkilediği bölgelerden biri yeme merkezi. Özellikle travmalar, baskı altında olma, yoğun iş temposu, iş ve aile içi aksilikler yeme konusundaki iradeyi son derece azaltıyor. Bunu da irade ile yeme merkezleri arasında bir elektriksel blokaj yaratarak yağıyor. Bu blokaj ortadan kalkmadıkça diyet ve dengeli yaşam konusundaki önerilerin hayata geçirilmesi neredeyse imkansız hale geliyor.
Obeziteye psikolojik destek programında EMDR İradede zayıflama yaratan beyin blokajlarının altında ruhsal travmaların ve yaşanan stresli olaylar yatıyor demiştik. Uygulamalarımızda EMDR terapilerinin obezite tedavisinde çok destekleyici olduğunu görüyoruz. EMDR terapisi bunu travmaların yarattığı elektriksel blokajı ortadan kaldırarak ve kişiyi beyninde kayıtlı stresli yaşantılardan arındırarak yapıyor. Yani klasik üçlünün en önemlisi olarak gördüğümüz stresi kontrol altına alarak beklen hareket ve kontrollü yeme davranışına zemin hazırlıyor.