Şişmanlık ve obezite ilişkisinde genler kadar çevre faktörü de önemli. Bilim adamlarına göre, bu konuda çevre obeziteye yatkınlığı sağlayan genleri tetikliyor. Sonuçta şişmanlık kaçınılmaz oluyor.
Genler obezite, kanser, diyabet ve kalp gibi tedavisi zor olan hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve ölümle sonlanan hastalıklar için önce silahı doldurur, çevre de tetiği çeker. Burada genetik geçişin nasıl olduğu değil genetiğin çevre ile nasıl etkileştiği, gen dizilimizdeki farklılıkların çevre koşullarına nasıl bir tepki verdiği önemlidir. Genlerin kilolu olma durumuna iki şekilde etki ettiğini açıktır. İlk olarak obezite ailevi mirastır. Obezitede genetik faktörler yüzde 40 kadar etkilidir. Anne ve baba obez ise çocuğun obez olma rihtimali yüzde 80’dir. Annede obezite var ve babada obezite yoksa çocuklarının yetişkinlik döneminde obez olma ihtimali yüzde 40, hem anne de hem de babada obezite yoksa çocuk aşırı beslenir ve aktivitesiz bir yaşam sürerse obeziteye yakalanma ihtimali ancak yüzde 10’dur.
İkizlerden biri neden obez
İkinci konu ise genleri aktif hale geçiren mekanizmadır. Aslında aileler bireyleri aynı genetik özellikler kadar aynı çevre koşullarını da paylaşırlar. Ancak ailenin hepsinde obezite aynı oranda görülmez. Genlerdeki farklılıklar da obeziteye yakalanma durumunu değişecektir. Buna en iyi örnek tek yumurta ikizlerinden birinin obez diğerinin obez olması. Bilim adamları Japonya’da yetişen normal kilolu, ABD’de yaşayan diğer obez ikizleri inceledi. ABD’de yaşayan şişman ikizin fast food tarzı beslendiği belirlendi.