Amerika Tıp Derneği, obeziteyi bir hastalık olarak tanımladı. Bu tanımlamanın ardından Amerikan Besin ve İlaç İdaresi (FDA), ilaç şirketlerinin çıkardığı kilo verdiren ilaçların onaylanması için baskı yaratarak sektörünün kazancını arttırdı, Fakat obezite gerçekten bir hastalık mıdır yoksa ilaç firmalarının ilaç satışlarını arttırmaları için bir uydurulmuş bir söylenti midir? Son yıllarda ABD’de en çok tarıtışılan sağlık konularının başında gelen obezite hakkındaki söylentilere bilim son noktayı koydu.
Kolesterole etkisi var mı
Beden kitle indeksinin yani ağırlığınızın kilogram cinsinden değerinizi boyun metre cinsinden karesine bölümü ile elde edilen şişmanlığın sınıflama değerinin 29’dan 30’a geçmesiyle obezite oluşur. Obezite, Tip 2 diyabet ve kalp hastalıkları gibi sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Kısaca, beden kitle indeksi 30 ve üzeri olan kişi de kilosu yüzünden metabolik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Fakat araştırmalar sonucu, sağlıklı kiloda olan kişilerin de yüzde 25’i metabolik rahatsızlıklara maruz kalır. Peki, sağlıklı bir kiloda olan bir vücut neden obez bir vücudun göstereceği belirtileri (yüksek kolesterol, yüksek kan şekeri, insülin direnci vb.) gösterir? Tüm bu olumsuz tablonun oluşmasına neden olarak, kişilerin egzersiz oranı ve beslenme farklılıkları gösteriliyor.
Bazı şişmanlar neden sağlıklı
Araştırmalarda, sağlıklı yürüyüş yapan ve yemeklerini sağlıklı ancak fazla miktarda yiyen obez olan kişilerin, hiç spor yapmayan normal kilodaki kişilere oranla kalp hastalık riskinin daha az olduğu belirtiliyor. Kas, yağdan daha ağırdır. Bu yüzden daha fit bir kişinin daha ağır olmasını bekleyebiliriz. Buna bağlı olarak ‘beden kitle indeksi, obeziteyi tanımlamak için iyi bir ölçü değildir’ demek yanlış olmaz.