İngiltere’deki obezite sorununa karşı hükümet ve doktorlar işbirliğine gitti. Fast food ürünlerden bağımlılık yapan kimyasallarla çocuk dergilerinden abur cubur reklamlarını çıkarılması gibi bir dizi yasal düzenlemenin ardından hasta sayısı düştü.
Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından 24 Ekim 2013 tarihinde Okan Üniversitesi’nde Prof. Dr. Türkan Kutluay Merdol önderliğinde yapılan sempozyumda bir araya gelen uluslararası otoriteler çağın en büyük sağlık sorununda kritik noktalara dikkat çekti. Toplantıya İngiltere’den Plymouth Üniversitesi İnsan ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden katılan Prof. Dr. Anne de Looy’da obezitede vücuttaki yağlanma tipi hakkında uyarıda bulundu. Özellikle bel ve karın içi yağlanmanın obezitede en riskli tipi olduğunu belirten Prof. Dr. Anne de Looy, “Vücudun karın içi ve bel bölgesindeki yağlanmanın dışında bulunan fazla yağlanma sağlığı kesinlikle tehdit etmiyor” dedi. Obeziteye neden olan çevresel koşulların değiştirilmesinin önemini vurgulayan De Looy’un özellikle karın iç bölgesinde yağlanmaya neden olmayacak besinlerin üretiminin gerekliliği üzerinde durması konuşmasının en dikkat çekici bölümüydü. Dünyaca ünlü hekimin konuşmasından aldığım notları da sizlerle paylaşmak istedim. Obeziteye dur demenin yolunun hükümet ile besin endüstrisinin işbirliği içinde atılımları yasalarla hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan konuşmasından çarpıcı notları şöyle sıralayabilirim.
Şişmanlık tarih olacak
“Fast food yiyecekler hazırlanırken tadın bağımlılık yaratması için birçok kimyasallar besinler hazırlanırken ekleniyor. İlk olarak hükümet ile besinin hazırlanmasında sağlığa zararlı kimyasalların arındırılması için kanunlar çıkarttık. Şu an için düzenli ve kontrollü olarak uyguluyoruz. İkinci yaptığımız en önemli atılım; yağ ve tuz oranını azaltmak oldu.Üçüncü olarak; 12 yaş altı çocukların kullanacağı tüm dergi, kitap, çizgi film vs hiçbir materyalinde yiyecek reklamı bulunmayasına yasak getirdik. Umuyorum 10 yıl içinde obezite İngiltere için sorun olmaktan çıkacak.