Türkiye’de sanki herkes Obamacı gibi görünüyordu. Olmayan da varmış meğer: Mesela Rahmi Koç’un gönlündeki isim Romney’miş. “Romney’yi temenni ediyordum. O daha fazla işadamıydı” demiş Koç ve Obama’ya sitem etmiş: “Obama verdiği sözleri tutmadı. Siyasetçiler seçim öncesi birçok şey söyler ama seçilince bunları yapmazlar. Obama 2008 seçiminde de çok vaatlerde bulundu. 4 yıl önce Guatemala’yı kapatma sözü verdi ama kapatmadı.”
Rahmi Koç’un meslektaşı Romney’e destek vermesi nereden bakarsanız bakın normal. Kendisi de söylüyor: “Romney daha işadamı”; dolayısıyla bir mesleki yakınlık duyuyor olabilir veya “sınıf bilinciyle” konuya bakıyor olabilir. Bunlar normal.
Ama yine de insan merak ediyor, Obama’nın 60 milyar dolarlık destekle çöküşten kurtardığı otomotiv sektörünün de mi hatırı yok? Koç grubunun ABD’deki en ciddi iş ortakları Obama’ya medyun-ı şükran iken Rahmi Bey’in “Obama verdiği sözleri tutmadı” diye sızlanması niye?
Sürç-i lisan ederek “Guatemala” diye andığı Guantanamo üssünde tutulan esirler meselesi mi bu tavrın gerekçesi sahiden?
Diyeceksiniz ki “Bu kadar tecrübeli bir işadamı kaybedenler safında yer almayı seçmişse vardır bir bildiği...” Olabilir tabii.
Ne olursa olsun Rahmi Koç cesur adam. Başkaları gibi kendi çıkarları dolayısıyla kalbinde Romney’nin kazanması yattığı halde dışarıya karşı başka türlü konuşmuyor hiç değilse. Kaybedenler safında yer tutmaktan gocunmuyor.
***
Kaybedenler safı çok da kalabalık değil aslında. Bir İsrail var o safta görünen, bir de ABD’deki Yahudi lobileri.
İsrail ve Yahudi lobileri açık açık Obama’ya karşı Romney’i desteklediler. Sebebi açık bu desteğin: Obama göreve geldiği ilk günden beri İsrail-Filistin ihtilafında “iki devletli çözüm” yanlısı bir tavır sergiledi. İsrail’in teziyle çatışan bir pozisyon almış oldu ki şimdiye kadar birçok Amerikan Başkanı’nın yapmak isteyip de malum sebepler yüzünden cesaret edemediğinden yapamadığı bir şeydi bu.
Diğer taraftan Obama bununla da kalmadı; bölgesel meselelerde İsrail’in arkasında çok kuvvetli bir şekilde durmaktan imtina etti geçen dört yıl boyunca. Mesela Türkiye ile İsrail arasında sorunlar çıktığında tarafsız kalmayı tercih etti ki bunun anlamı Türkiye’ye destek demektir aslında.
Yahudi lobileri bunu affetmediler. Ama galiba ilk defa Yahudi lobilerinin istemediği, hatta bırakın istememeyi, açıkça muhalefet ettiği bir aday kazanmış oldu.
***
İyi de ABD’deki Yahudi seçmenlerin yüzde yetmişi veya sekseni Obama’ya oy vermiş; bu nasıl oluyor?
Bir defa Amerika’da Yahudi seçmen -diğer etnik ve dini azınlıklar gibi- geleneksel olarak Demokratlara oy veriyor. Bugüne mahsus bir durum değil. Obama yönetiminin bu insanları rencide edecek veya ürkütecek derecede açık bir İsrail karşıtlığı da söz konusu değil ki bu alışkanlıklarını değiştirsinler. Yani ortada sürpriz bir “Yahudi desteği” yok.
İkincisi Amerika’daki Yahudilerin tamamının, yani sokaktaki adam konumundaki Yahudi vatandaşların İsrail politikalarına yaklaşımı ülkedeki güçlü Yahudi lobileriyle aynı dalga boyunda olmak zorunda değil. Amerika’nın çıkarlarını İsrail çıkarlarının önünde tutan ABD vatandaşı Yahudiler olgusuyla geçen dönem “Obamacı Yahudiler” diye tanımlanan J Street çevresi sayesinde tanışmıştık. Bu grup İsrail’in varlığını ve güvenliğini sağlamanın bu devletin mevcut çatışmacı politikalarıyla değil, komşularıyla barış içinde yaşayabileceği yeni bir düzen ihdasıyla mümkün olduğu fikrinde.
Onun için “Obama’ya Yahudi desteği”nden söz ederken bu incelikleri göz önünde bulundurmak gerekiyor.