Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör tehdidine karşı yeni güvenlik önlemleri planlanması için talimat verdi. Halen miting alanlarıyla sınırlı olan üst ve araç araması ile alan kontrolleri artık ‘toplanma alanları’nda da yapılacak. Bunun dışında geliş güzergahları, varsa konvoy araçları ve miting alanlarına giriş yollarında da nasıl güvenlik önlemleri alınabileceği çalışılıyor.
Ancak bu konuda en önemli görev mitingleri düzenleyen ve katılanlara düşüyor. Güvenlik kaynakları, mitingleri düzenleyen ve katılanların üst ve araç aramalarına karşı polise yardımcı olmasını özellikle vurguluyor.
Güvenlik güçleri ve istihbarat, bugüne kadar çok sayıda bombalı eylemi, canlı bomba girişimini önledi. Bu sayı yüzlerle ifade ediliyor. Ancak bunlar kamuoyuna duyurulmadı. Bunun iki gerekçesi var:
Birincisi, bomba ve terör trafiğini çözmek açısından takiplerin gizlilik gerektirmesi.
İkincisi, kamuoyunda terörün amaçladığı türden bir infialin, korkunun oluşturulmaması.
Elbette çok sayıda eylemin önlenmesi, bir tek eylemin gerçekleşmesine mazeret teşkil etmiyor.
Zaten bu nedenle ‘güvenlik zafiyeti veya eksiklik’ soruşturması başlatıldı.
3’lü fotoğraf verilemedi
Başbakan Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘teröre karşı birlik’ görüşmesi önemli.
Davutoğlu, Ankara katliamı ve diğer terör olaylarıyla ilgili bilgi verdi Kılıçdaroğlu’na. Kılıçdaroğlu da olayın ardından iki kez İçişleri Bakanı’nı arayarak bilgi almış olayla ilgili. Başbakan’ın da Kılıçdaroğlu’na “Sadece Genel Başkan düzeyinde olması gerekmez, bakanlardan dilediğiniz zaman bilgi alabilirsiniz” dediğini öğrendim. Kılıçdaroğlu’nun daveti kabul etmesi ve teröre karşı iki büyük merkez partisinin ortak tutumunu göstermesi son derece önemli ve değerli bulundu Çankaya’da. Kılıçdaroğlu’nun görüşme sonrası yaptığı açıklamaya terörle ilgisiz ‘muhalefet’ konularını da alması buna gölge düşürse de.
Başbakan’ın davetiyle ‘üçlü fotoğraf’la ‘teröre karşı siyasetin dayanışması’ mesajı verilecekti.
Ancak bu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘hayır’ıyla gerçekleşemedi.
HDP’ye görüşme daveti gitmedi. Gerekçe, Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın Ankara katliamı olur olmaz devleti suçlamasıydı. Başbakanlık kaynakları, Demirtaş’ın PKK terörünün karşısında tutum alamaması nedeniyle koalisyon görüşmelerinin de yapılamadığını hatırlatıyorlar. Aynı kaynaklar, Başbakan’ın HDP’yi kategorik olarak dışlamadığını, bu tutumun ‘teröre karşı tutum al, görüşelim’ mesajı olarak alınması gerektiğini belirtiyorlar.
Demirtaş’ın PKK terörüne sessiz kalması, her terör olayından devleti sorumlu tutması, devletin teröristlere karşı mücadelesine tepki göstermesi; Devlet Bahçeli’nin de milli meselelerde dahi ‘hayır’ tutumunu sürdürmesi HDP ve MHP’yi marjinalleştiriyor.
Buna karşılık, AK Parti ve CHP’nin özellikle teröre karşı bir araya gelebiliyor olmaları merkez siyaseti güçlendiriyor.
Bu arada, Kılıçdaroğlu görüşmesine MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katılacaktı. Başbakan Fidan’ı arayıp çağırdı. Ancak aynı saatlerde Fidan’ın önceden planlanmış Genelkurmay Başkanı ile görüşmesi nedeniyle bu gerçekleşmedi. Fidan, Çankaya’ya geldiğinde Kılıçdaroğlu ayrılmıştı.
Davutoğlu STK başkanlarını aradı
Başbakan Davutoğlu ayrıca, AK Parti’ye karşı muhalefetlerine rağmen Ankara mitingini düzenleyen Türk Tabipler Birliği, DİSK, KESK ve TMMOB başkanlarını da aramış. TMOBB Başkanı Mehmet Soğancı telefona çıkmamış. Diğer başkanlarla görüşen Davutoğlu, “Başbakan-STK temsilcisi olarak değil, bu ülkeyi düşünen iki eşit yurttaş olarak konuşalım” mesajını vermiş.
Bu, gerginliği bitirmeye ve uzlaşmaya yönelik diyalog kanallarını açacak bir dil.