Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı’ya ayna tutması, Batı’nın hakikatte neyi temsil ettiğini dile getirmesi Batı’yı olduğu kadar içimizdeki her kesimin Batıcıları’nı da rahatsız ediyor.
Batı’nın şuur süzgecinden geçenler için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrı oldukça tehlikeli. Onların tâbiriyle, “büyük risk alıyor”!.. Haklılar, Cumhurbaşkanı büyük risk alıyor; son yıllarda yaşananlar ortada. 15 Temmuz gecesi Batı’nın FETÖ üzerinden Anadolu’yu teşebbüsü alınan riskin boyutunu gösteriyor. Bu zaviyeden haklı olmaları, Batı’ya karşı teslimiyetçi ve ezik olmalarını haklı çıkarmıyor. Yâni, haksızlar!..
Müslüman Anadolu topraklarını işgal eden Batı’nın harflerini, kılık kıyafetini, takvimini ve bilumum melânetini alarak kurtulacaklarını (Neyden kurtulmak istiyorlardı acaba!) sananların beter yanıldıklarını görüyoruz.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu baş meselemizin, idrakleri iğdiş edilmiş insanımızın hesabını sormak olduğunu işaretler. İdraklerimizi kimler ne adına iğdiş etti? İşte bunun hesabının sorulması arifesindeyiz.
Şu anki aşama, idrakleri iğdiş edilmişlere içinde bulundukları hâli anlatmakta. En zor safha! Zorluğu, “Beş Maymun Deneyi” üzerinden anlatayım: “Muz salkımının asılı olduğu bir kafese 5 maymun bırakılır. Kafeste, salkıma doğru konulmuş bir merdiven vardır. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine tazyikli soğuk su sıkılır. Soğuk suyla yere düşen ve sırılsıklam ıslanan maymunun yerine bir yenisi atılır o da aynı şekilde soğuk suya maruz kalır. Beş maymunun da sırayla denemeleri başarısızlıkla sonuçlanınca maymunlar bir daha muzları almaya cesaret edemezler.
Su kapatılıp maymunlardan birisi dışarı alınır, yerine de yeni bir maymun konulur. Maymunun ilk yaptığı iş, koşup tepedeki muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur. Fakat diğer dört ıslak maymun buna izin vermez ve yeni maymunu bir de döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir. Ve o da merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer. Bu maymunu en şiddetli ve istekli döven de biraz önce diğerleri tarafından engellenen ve ilk dayağı yiyen birinci yeni maymundur.
Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. Bu da ilk atağında diğerleri tarafından cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin, en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur ama en iştahlı dövenler de onlardır. Sonra en baştaki ıslanan maymunların dördüncü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Bu maymunlar da muzları almaya yeltendiklerinde onlardan önce değiştirilmiş üç yeni maymun tarafından dövülerek yukarı çıkmaları engellenir. Ama tepelerinde o bir salkım muz hâlâ asılı olduğu halde artık hiç biri merdivene yaklaşmamaktadır.”
Bugün, “Batı sizin sandığınız gibi yenilmez, karşı çıkılmaz değildir” diyen haysiyet sahiplerine ilk saldıranların en yakınındakilerin olması ancak yukarıdaki deneyle izah edilebilir. Kafese tazyikli soğuk su sıkan elleri öpenler salkımdaki muzlardan bir tanesinin yarısını hakkettiler, diğer yarısını da hakketmek için, kendilerini kurtarmak isteyenlere saldırıyorlar. Maymunlar üzerinden misâl verdim diye kimse bana kızmasın; teşbihte hata olmaz. Hem Batıcılık maymundan başlamıyor mu!..
O kafesi yıkıp sizi özgürleştireceğiz…
Biz dostuz…
Kafesiz bir hayat da mümkün…