Sokağa çıkma yasağıyla birlikte paniğe kapılan bazı kişiler kendini sokağa attı. Elbette buna kızanlar, öfkelenenler oldu. Ve kesinlikle haksız sayılmazlar. Zira sağlık bakanlığının iğneyle kazdıyı kuyuya düşüyorduk az kalsın. Fakat Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına bakılırsa, kalabalık oluşturan 250 bin kişi tespit edilmiş ve sağlık bakanlığı ile de koordineli bir şekilde takibi yapılacakmış. Yani anladığım, çok da abartacak bir şey yok. Bilmediğimiz yeni bir durum olduğu için biraz sersemledik, o kadar. Yoksa evden çıkamayacak olduğumuz halde arabanın deposunu doldurmak için benzincide kuyruğa girmenin bir açıklaması olabilir mi? Üstelik benzin fiyatlarının dibi gördüğü böyle bir dönemde. Hele ATM kuyruğunun hiç izahı yok. Yani evde banyodan mutfağa arabayla gideceksiniz de, salonda içtiğiniz çaya para mı ödeyeceksiniz, bilemedim !.. İşte bu tamamen ne yapacağımızı bilemekten.. Yeni bir durum ve başımıza ne geleceğini bilmediğimiz için attık kendimizi sokaklara.. Twitter’da gördüğüm esprili bir paylaşımdan esinlenerek yazayım; “.. sokağa çıkma yasağı tüm yurtta cadde ve sokaklarda coşkuyla kutlandı..” anlayacağınız.. İyi ama başka bir vakitte ilan edilse olmaz mıydı?
***Bakın değerli dostlar. Sokağa çıkma yasağı 21:45 gibi duyuruldu. 22:30 gibi de kapsamına ilişkin detay genelge geldi. Gelin şu saatlere biraz daha yakından bakalım. Normalde koronayla mücadele genelgeleriyle marketlerin kapanış saatleri düzenlenmişti. Yani 21:00’de bütün marketlerin zaten kapalı olması gerekiyordu. Dolayısıyla yasak, marketlerin açık olmadığı bir saatte duyurulmuştu. Hele tekel bayiler meselesi, o tam bir facia. Normalde yani korona günleri öncesinde de tekel bayilerin saat 22:00 ‘de satışlarını durdurması gerekmiyor mu? Anlayacağınız hem 21:00’den sonra marketi/bakkalı açan esnaf suç işlemiş durumda hem de yasayı yönetmeliği yok sayan tekel bayileri. Burada idarenin yapabileceği bir şey yok. Sabahtan ilan etseler yasağı aynı rezalet manzaraları gün boyu görecektik. İki gün önce ilan etseler, iki gün boyunca görecektik. Neyse şimdi neyin ne olduğunu biliyoruz. Ne ekmeksiz kalınıyor ne de susuz. Bir daha böyle bir tasarruf yapılırsa, antremanlıyız artık..