Bugün burada edebiyat yapmayacağım .
Hava bu kadar kapalıyken gökyüzünde kuş sayacak değilim. Sussam hakikatin nefesi ensemde, konuşsam şu onurlu kağıdın döşünde leke!
Şu hayatta öyle allı güllü sayfalarım yok lakin bu kadar yamulmuşluğun içinde kalbimin üzerinden geçen yumruk kalınlığında dümdüz kırmızı çizgilerim var. Bir tanesi “ Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetidir”.
Dün akşam saatlerinde değerli kardeşim Mehmet Akif Ersoy’un yaptığı bir canlı yayına denk geldim. Bülent Arınç bağlanmış ballandırarak bir kitap tavsiyesinde bulunuyor ne kadar etkilendiğini anlatıyor 16 yaşında şehit edilen Yasin Börü ve arkadaşlarının katilinin tahliye edilmesinden söz ediyordu.
Kitabın adı “Devran”mış. Korona sürecinde kitabı okumuş çok etkileyici bulmuş. Düşünün evleri evlatsız fidanları topraksız bırakan bir katili, öyle Hasan Şefin köftelerini över gibi övüyor tavsiye ediyor neredeyse konum atacak!
Düşünün ki bir Yezidi, Hüseyinlerin gözlerinin içine baka baka kan sıçrattığı göklere çıkartıyor.
Bülent Arınç şimdiye kadar hiç gündemimde olmadı olmayacak da fakat etkileyici hikaye arıyorsa kendisine sayfa sayfa hatırlatmak isterim .
Bilmiyorum hatırlar mı Diyarbakır'da bir Kerbela yaşandı.
Eğer vicdan sizde Kerbela'da su gibi sadece seraptan ibaret değilse hatırlarsınız.
Yasin Börü henüz 16 yaşındaydı. Bir Kurban Bayramı sabahı elinde yoksullara dağıtacağı kurban etleriyle katledildi. Yaşı kadar bıçaklandı balkondan aşağıya atıldı üzerinden arabaya geçilip zılgıtlar eşliğinde deşilmiş bedeninin etrafında kutlamalar yapıldı. Öyle deşilmişti ki öyle tanınmaz haldeydi ki Yasin Börü, annesi Hatice Börü onu ayağında bebekken öptüğü beninden tanıdı.
6-8 Ekim'de ne yapıyordunuz beni hiç ilgilendirmiyor ama zahmet olmazsa size cübbe giydirecek (!) vicdanınızdaki tozu toprağı silkeleyecek olayları da korona sürecinde bir tarayın. Kimin devranı daha etkileyici !!
Kaf Dağını dizayn eden kibrinizi madem yok edemiyorsunuz bir sudan geçirin ruh hijyeni de önemli. Kestiğiniz vicdan ahkamından nasiplenin bir önce. Siz kimsiniz ? Bu camiaya duyduğunuz garezin yarısını zalim olanlara da duysaydınız adalet terazinizde domates tartmadığınıza emin olabilirdim.
Kusura bakmayın da sizin bir annenin kalbini tekrar dağlamaya ne hakkınız var . Etkileyici sahne görmek istiyorsanız dünyada yürüyemeden cennete emekleyen Bedirhan bebeğin kanlı battaniyesine bakın!
Etkileyici sahne görmek istiyorsanız Aybüke Öğretmenin başındaki kırmızı yazmasını tabutuna saran annesinin gözlerine bakın!
Kürt kardeşlerimizin yeri kalbimin üzerindedir. Mazlumun hakkını zalimini överek koruyamazsınız!
Size en taze etkileyici sahnenin adresini vereyim. Diyarbakırda HDP İl Binasının önünde annelerin evlatsız Devranlarını okuyun inanın çok etkileyici.
Nefsinizden değil kalbinizden konuşmayı deneyin.
Bir hesabınız varsa veresiye defteri tutmaktan vazgeçin peşin peşin ödeyin kavganız gareziniz kiminleyse onunla görün.
Şu yersiz adaletsiz övgüyü istisnasız kim yaparsa onun karşısında olduğumun garantisidir bu yazı.
Ben sizin gibi çiğnediği ekmeği biriktirip zamanı gelince yutma hesabı yapanlardan değilim asla olmayacağım da.
Küçük hesaplarınızla büyük hesap gününü sabote etmeyin. Ya da edin bana ne hesap tek kişiliktir.
Bu arada ben devranı değil o devranın dönmesini severim.
Selam olsun Yasin Börü ve kutlu arkadaşlarının şehadetine..