Yaşanan terör ve yerlerinden yurtlarından edilen Kürt yurttaşların yaşadığı zulmü görmeyen..
PKK Faşizmi’nin yanında, devletin milletin karşısında durmaya yeminli Cumhuriyet Gazetesi, elbette her fırsatta olduğu gibi yine bu milletin yüzde 52 oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı hedef aldı dün..
Diyor ki Cumhuriyet; “Erdoğan hedef gösterdi, YÖK soruşturma açtı, 301. madde bile devreye girdi, sonunda mafya lideri akademisyenleri tehdit etti”..
***
Bu manşetin tefsiri, şapkamızı önümüze koyup bir kez daha düşünmemizi gerektirecek türden..
Evvelâ şunu arz edeyim..
Bu kendini gazete yerine koyan örgüt bülteninin hedef olarak Erdoğan’ı seçmesinin haber değeri yok..
Hedef de gösteriyor, hakaret de ediyor, ailesine de saldırıyor..
Böyle bir gazete Cumhuriyet..
Ancak haberin muhtevasında dikkatlerden kaçmaması gerektiğine inandığım bir detay gizli..
İçine kattığı soslardan arındırıp da ham haliyle gelişmelere baktığımızda Cumhuriyet’in haklı olduğu bir taraf var, o da Erdoğan konuşana kadar hiç kimsenin hiçbir şey yapmadığı..
***
Bakın 1128 üniversite öğretim üyesi ( - ki bunların yarıya yakını devlet üniversitelerinde çalışıyor) söz konusu terör örgütüne destek metnini bundan tam bir hafta önce, 7 Ocak’ta kaleme aldı.. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Esra Mungan, devleti; “geri çekilsin, ablukayı sona erdirsin, öz yönetim için müzakere heyeti oluşturalım” gibi mütareke diliyle suçlayan sözleri, PKK’ya yakın bir dille yayın yapan İMC TV’de bir hafta önce söyledi.. Bu bir hafta boyunca, soruyorum buradan yüksek sesle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘bunlar aydın değil karanlık’ diyene kadar, YÖK ne yaptı?.. Üniversitelerinin bölüm başkanları, dekanları, rektörleri, senatoları ne türadımlar attı?.. YÖK üzerine düşeni yaptı da üniversiteler bu adamlardan savunma istedi de, savcılıklar harekete geçip tahkikat başlattı da, bizim mi haberimiz olmadı?.. “Cumhurbaşkanı her konuda konuşuyor” diyenlere sesleniyorum. Özellikle de Erdoğan’ı savunur görünen bazı kesimlere.. Açıktan savunup da kapalı kapılar arkasında “Erdoğan her konuda konuşmasa olmaz mı?” diyenlere soruyorum: “bu işi de Erdoğan’a bıraktınız ya”.. Asıl tartışılması gereken tarafı işte bu..
***
Değerli dostlar.. Özellikle YÖK’ten beklentimiz yüksekti.. Bu devlet millet düşmanları hakkında re’sen harekete geçmesini bekledim. Ama olmadı. Erdoğan yüksek sesle bütün mekanizmaları göreve davet edene kadar sesini çıkarmadı.. Bu son cılız hamlesinin ne olacağını da bekleyip göreceğiz.. Bu arada, ben tabi YÖK’ten beklentimi yüksek tuttum, doğru.. Ancak geçmiş referanslarına bakıldığında benim bu beklentimin bir ham hayal olduğunu da söylemeden geçmeyeceğim..
***
Bakın daha çok yeni ODTÜ, kalkışmanın adresi olarak çıktı karşımıza. Ne yaptı YÖK?.. Peki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili, teröristlere bakıyor ama güvenlik görevlilerini ihmâl ediyor” iddiaları ayyuka çıktığında ne yaptı YÖK?. Peki 17 FETÖ’cü üniversite ile ilgili bir şey yaptı mı? Elini kolaylaştıran yönetmeliğin çıkmasına, her türlü itiraza rağmen destek verdik bu sütunlarda. Ama YÖK, bırakın FETÖ’cü üniversitelerle ilgili somut işlem yapmayı, daha da bu dönemde kontenjanları arttı, yeni bölümler açıldı, palazlandıkça palazlandılar.. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ı yakından takip ettiğimizi söyleyelim. Kalın sağlıcakla...