Galatasaray son Akhisar maçında yarım saat saldırdı. İyi de devamı gelir mi? Benim şüphelerim var.. Alınan galibiyet kimseyi aldatmasın.. 3 gol atıldı ama 2 gol de yenildi! Üstelik atılan 2 golde rakip savunmanın hatası var.. Podolski şut atmak istiyor vuramıyor, top sekiyor ve Umut bu topu kaleye aşırtıyor. Diğer gol de benzeri.. Yani antrenmanlarda çalışılmış, taktik ve teknik beceri kokan, izleyenlere “Bravo” dedirtecek bir gol atılmadı ki!
Sabri’nin yerine oynatılan Tarık Çamdal’la, ortada denenen Chedjou ile bu işler yürümez. Stoper Semih’i sağbek yaparak olmaz.. Hocanın bu Semih sevdasını da anlamış değilim...Yenilen her golde onun imzası var.. Ama stoperde olmadı sağbekte deneyelim diyebiliyor. Hani Muslera kötü olsa Semih’e yer açmak için neredeyse kaleye de koyacak!
Bu deneylere gerek yok.. Önce futbolcular istemeli. İş onlarda bitiyor.. Gerisi hikaye..
Mustafa hocanın öncelikle Burak ve Selçuk’un takım içerisindeki etkinliğini bitirmeli. Üstünlükleri kırılmalı, kanatlar kesilmeli! Takıma katkıları olsa herşeye rağmen onlara saygı duyacağım.. Ama hem içeriyi karıştırıyorlar, hem de takıma katkıları yok. Eğer Galatasaray düzelecekse, zirveye oynayacaksa işin sırrı bu ikilide!
Galatasaray tribünlerinin sürekli olarak eleştirdiği, yuhaladığı, ıslıkladığı isim Umut Bulut takımın gol umudu oldu! Islıklayan tribünler Umut’un golleriyle sevinmeye başladı.. Koskoca Galatasaray’da eğer gol umudu Umut olduysa vay halimize!
Mustafa hoca Chedjou’yu Selçuk’un yanında orta sahada deniyor.. Ama görünen o ki ilaç olacak gibi değil...Yol yakınken bu sevdadan vazgeçsin..
Bazıları gibi ben “Keşke Melo satılmasaydı” demiyorum.. Son maçını televizyondan izledim.. Penaltı yaptırdı bir de kırmızı kart gördü! Yani kepazelikleri devam ediyor. İyi ki yollamışız.. İtalyan hakem penaltıyı da çalıyor, kırmızıyı da acımadan gösteriyor... Aslına bakarsanız Melo’nun Galatasaray’daki ömrünün uzun olmasında Türk hakemlerinin payı büyüktür.. Gerekli kartlar cesaretle gösterilseydi, Melo zaten çoktan Türkiye’den ayrılmış olurdu!