Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslâm Ordusu’nun Bakü’yü işgalden kurtarmasının 100. yıldönümünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Bakü’deki kutlama törenlerine katıldık.
Rus, Ermeni ve İngilizler’e karşı 12 bin askerle Osmanlı’nın en zor zamanında kazanılmış bu zaferden, alâkalıları saymazsak yeni yeni haberdar oluyoruz. Tıpkı 1916’da İngilizlere karşı kazandığımız Kutü’l Amare gibi…
Bizlerden saklanan, unutturulmak istenen bir tarih var. Batılaşmak adına bizleri Batı’ya köle yapmak isteyenlerin metoduydu bu. Tarihimizi unutturarak veya alay ettirerek şahsiyetsizleştirmek, pasifleştirmek… Ve tabiî ki, yapay sınırlarla aramıza engeller konulan kardeşlerimizle bağı kesmek. Bu mânâda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bakü’deki törende şunları söyledi: “Biz bugün burada sadece Kafkas İslâm ordusu ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin destansı mücadelesiyle 100’üncü yıl dönümünü kutlamıyoruz. Bizler aziz şehitlerimizin bize emanet olarak, kemik kardeşliğimizi de idrak ediyoruz. Burada bir gerçeğin altını hemen çizmekte fayda görüyorum. 15 Eylül 1918 yılında şu an üzerinde bulunduğumuz topraklarda yaşanan asla sıradan bir hâdise değildir. Bir asır önce burada verilen mücadele bizim kardeşliğimizin, dostluğumuzun birlik ve beraberliğimizin de sembolüdür. Geçmişi bilmeden bir asır önce Nuri Paşa ve Askerlerinin tâ binlerce kilometre öteden Bakü’ye koşmalarının sebebini anlamadan, şu dayanışma tablosunun mânâsını da kavrayamayız… Bugün 15 Eylül 1918 tarihinde kazanılan bu büyük zaferi küçük, önemsiz göstermeye çalışan bazı çevreler olduğunu biliyoruz. Buna teşebbüs edenler o dönemde aldıkları ağır yenilginin utancını hâlâ unutamayanlardır.”
Başkan Erdoğan’ın ifâdesiyle söylersek, tarihimizi küçük göstermeye çalışanlar, ecdadımız karşısında yaşadıkları hezimetlerin utancını hâlâ unutamayanlardır. İçimizdeki unsurları üzerinden yaydıkları yalanlarla bizlere de kendi tarihimizden utandırmaya çalıştılar ve bunda da başarılı oldular. Hamdolsun, artık o utanç günleri geçti ve hakikatler konuşulmaya başlandı.
Batı sadece tarihimizi küçük göstererek mi intikam alıyor?
Hayır!
Bakınız Kafkas İslâm Ordusu’yla tarih yazan Nuri Paşa’nın âkıbetine: İstanbul Sütlüce’de kurmuş olduğu silâh fabrikasında meydana gelen 3 patlama neticesinde Nuri Paşa ile birlikte 27 kişi şehid olur; yıl 1949. Dosya, faili meçhul olarak kapandı!..
Nuri Paşa’nın kurduğu silâh fabrikası bugüne kadar gelseydi Türkiye yıllarca Batı’ya el açan bir ülke olur muydu? Ve bugün Ak Parti iktidarında kendi silâhlarımızı kendimiz yapmaya başlamasaydık bunca saldırı altında olur muyduk?