Geçtiğimiz hafta sonu, şair ve fikir adamı, Büyük Doğu ile Üstat Necip Fazıl Kısakürek'ten el almış güzel adam Nuri Pakdil ağabeyi şehrimizde ağırladık. Arkadaşlarıyla birlikte geldiği Kayseri'de birkaç programa katıldılar ve Üstat'dan esintiler sundular, Türk milleti olarak eksik kaldığımız şiir ve edebiyat temalarının altını kalın çizgilerle çizdiler. Çok fazla Kayserili, Pakdil ve arkadaşlarının katıldıkları programlara yoğun ilgi gösterdi. Ülke olarak birçok noktada maalesef eksik ve yetersiziz. Bunlardan ikisi şiir ve edebiyat. Bu alanlarda özellikle son zamanlarda neredeyse isim yok söyleyebileceğimiz. Bizlerin ilgisizliğinin aksine batı bu alanlarda hep söz sahibi olmuştur. Gençlerin programlara gösterdiği ilgi, aslında bu işlerin önünün açıldığında ve ilgilenildiğinde rağbetin olacağının sinyalini verdi. İlgililerin de umarım bu durum dikkatini çekmiştir.
Kayseri Düşünce Okulu yola çıktı
Kayseri Düşünce Okulu da Nuri Pakdil onuruna bir kahvaltı programı tertip ederek yaklaşık 140 iş adamı ve sivil toplum kuruluşu yöneticilerini bir araya getirdi. 2014 yılı içerisinde kuruluşunu gerçekleştiren Dernek, Berat Özipek'ten sonra Nuri Pakdil ve arkadaşlarını programına dahil etmiş oldu. Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Ferhat Akmermer'in kürsüden ifade ettiği yedi güzel adamla yola çıkan Kayseri Düşünce Okulu'nun, ülke ve Kayseri adına fikir ve düşünce üretme noktasında önemli işler yapacağı umudunu taşıyorum. Yeni Türkiye'de bu yapıların yerinin olduğunu ve tüm ülke sathında yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum. Eksik kaldığımız yönlerimizde tamamlayıcı ve yönlendirici görevler üstlenecek bu gibi hareketlerin toplumun tabanına hızla yayılarak önemli değerler katacağı inancını taşıyorum.
Yerli işletmeler yok oluyor
Globalleşen dünyada sermaye yapıları güçlü işletmelerin hızla ülke geneline yayılarak pazar payına hakim olduklarını görüyoruz. Bu güçlü zincir işletmeler hizmet kalitesini ve rekabet anlayışını o bölgelerde sağlarken, diğer taraftan yerel işletmeleri de yok etme noktasına getirdiklerine de şahit oluyoruz. Mesela yerel marketlerin bu ulusal marketler zinciriyle rekabet edebilme şansı zayıf kalıyor. Son günlerde Kayseri'de şubeleri olan bir market daha kapısına kilit vurdu. Her kapanan yerel market de ayrıca Kayseri toptancı esnafına ayrı bir külfet getirmektedir. Ulusal marketlere zaten mal satamayan toptancı esnafı, kapanan bu yerel marketlerde de ciddi miktarlarda zarar etmektedirler. İş böyle olunca da yıllardır ticaret yapan bu toptancı esnafımızın serzenişleriyle karşılaşıyoruz. Kayseri Ticaret Odası Meclis üyesi işadamı Kenan Erdem, Kayseri'de ticareti ulusal firmaların ele geçirdiğini ve yerel işletmelerin giderek azaldığına dikkat çekti bir gazetenin sayfalarında. Ulusal markaların Kayseri Ticaretine hiçbir katkı sağlamadığını vurgulayarak, böyle giderse hızla yok olmaya devam edeceğiz diyen Kenan Erdem, aslında tehlike sinyalleri veren yerel işletmelerin iç sızılarını ortaya koydu. Bir taraftan yerel firmalar hizmet kalitesine ve fiyatlarına bir çeki düzen vererek ya da ticari ortaklıklarla sermaye yapılarını sağlamlaştırıp yeni bir anlayışla rekabette elini güçlendirmenin yolunu elde ederlerken, diğer taraftan da yerel yönetimler ve ilgili kurumlar bu noktada yapılması gerekenleri yapmak sorumluluğunu üzerinde taşımaktadırlar. Çok göz önünde bulundurulmayan bu soruna bir an önce çözümler üretilmeyecek olursa, Kayseri yerel anlamda kaybeden taraf olacaktır. Halkımızın da bu hususun bilincini taşımaları gerektiğini düşünüyorum. Ancak yerel işletmelerin de halkın tercihini kendilerinden tarafa kullanmalarını sağlayacak kalite ve fiyat standartlarını yakalamaları gerekir.
Son söz olarak, Pazartesi ve Cuma günleri TV 1 ekranlarında hazırlayıp moderatörlüğünü yaptığım “Bunu da Konuşalım” programımda konuklarımla, sektörlerin sorunlarını ve farklı yönlerini ele alıp değerlendiriyoruz. Program hem katılımcılar hem de izleyiciler tarafından oldukça yoğun ilgi görüyor. Bu ilgiden duyduğum memnuniyeti dile getirmek istedim. Sağ olun, var olun.