İran ve dünya güçleri arasındaki iki gün süren ve geçtiğimiz perşembe Bağdat’ta sona eren nükleer müzakerelerde, beklendiği gibi bir dönüm noktası gerçekleşmedi. Fakat bir arızadan kaçınmak için, büyük bir diplomatik gayret ve planlanmamış ikinci bir müzakere günü gerekti. Her iki tarafın da yenişememeyi çözümlendirmek üzere sundukları öneriler arasındaki keskin farklılıklara rağmen, İran ve P5+1 (ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Çin), 18 ve 19 Haziran’da, bu sefer Moskova’da bir müzakere turu daha yapmaya karar verdiler. İçerikten çok uzak olmaya devam etseler de iki tarafın da diplomasi dışındaki alternatiflere hevesi yok.
İranlı yetkililer, Batılı güçler tarafından sunulan teklifleri adaletsiz bularak, yeni bir müzakere kararı almadan önce iki gün beklediler. Çarşamba günü İranlı bir yetkili AFP’ye “Anlaşmanın maddeleri henüz yeni bir tur için yeterli değil” dedi. Müzakere öncesi yüksek tempolu yayınları ile, Tahran’ın halkı bir anlaşmaya hazırladığı izlenimini veren İran devlet medyası, Batılı güçlerin Bağdat’ta yaptıkları tekliflere ağır eleştiriler getirerek bunları “tarihi geçmiş” ve “dengesiz” olarak nitelendirdi. Uzlaşmayı engelleyen en önemli konu yaptırımlardı.
P5+1 İran’dan, nispeten kolayca silah üretim seviyesine getirilebilen % 20 yüksek seviye uranyum zenginleştirmesini durdurmasını talep etti ve mevcut stoğun, bir tıp araştırma reaktöründe kullanılmak üzere yakıt çubuğuna dönüştürülmesi için ülkeden çıkarılmasını teklif etti. Ayrıca İran’ın, Kum yakınlarındaki Fordo’da bir dağda, İsrail hava kuvvetlerinin ulaşamayabileceği derinlikteki zenginleştirme tesisini, UAEA gözetimi altında olsa da, kapatmasını talep etti. Buna karşılık İran’a; yakıt çubuğu, nükleer güvenlik konusunda yardım, eskimekte olan sivil uçak filoları için yeni parçalara erişim ve yeni BM yaptırımının uygulanmaması önerildi.
***
Şaşırtıcı olmayan biçimde, İranlılar tekliften etkilenmediler ve Batılıların teklifini İstanbul’da kararlaştırılan karşılıklılık prensiplerine uymamakla itham ettiler. İranlı yetkililer; Batı daha sert yaptırımları, özellikle Temmuz’da yürürlüğe girecek petrol ve bankacılık ambargolarını hafiflettiği takdirde, %20 zenginleştirmeden ödün verebileceklerini söylüyorlar. İran, araştırma reaktörleri için zaten yakıt ürettiğini; varolan BM yaptırımlarının önemsiz olduğunu, Çin ve Rusya’nın daha ciddi yaptırımları sürekli engellediklerini, dolayısıyla yaptırımlarla ilgili teklifin de anlamsız olduğunu belirtiyor. İranlılar, Batı’nın hayati olarak değerlendirdiği adımları atmak karşılığında, önemli saydıkları hiçbir şey önermediğini ifade ediyorlar. İran, %20 zenginleştirmeyi durdurmasına karşılık olarak, yaptırımların hafifletilmesini veya durdurulmasını bekliyor. Batılı güçler ise bu etapta asıl kozlarından vazgeçmemek konusunda ısrarcı.
ABD’li yetkililer, daha sert yaptırımların, ancak İran BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu hale gelirse hafifletilebileceği konusunda ısrarlılar. Bu uranyum zenginleştirmesini tamamen durdurmak demek ve Tahran için kabul edilemez. İran, Nükleer Silahların Yaygınlaşmasını Engelleme Anlaşması’nı imzaladığı için, %3.5 zenginleştirme hakkına sahip olduğu konusunda ısrarcı ve altı yıldır artan baskıya rağmen bu tutumu cüretkarca sürdürebildiğini göz önüne alırsak, şimdi geri adım atması mümkün görünmüyor.
Dahası İranlı liderler, Batılı güçlerin şu anda diplomatik sürece İran’dan daha fazla ihtiyaç duyduklarından şüpheleniyorlar. İranlı bir yetkili, AFP’ye şöyle dedi: “Batılı taraflar, bedeli ne olursa olsun müzakerelere devam etmek istiyorlar. Bizim tutumumuz böyle değil.” İran’ın ekonomisi zarar görüyor olsa da Tahran, Avrupa ve ABD’nin karşı karşıya oldukları ekonomik zorlukların boyutunun, İran’la bir yüzleşme konusundaki heveslerini azalttığını tahmin ediyor olabilir. Bu hafta, müzakereler sırasında petrol fiyatları müzakerenin gidişatına paralel olarak önce düştü, sonra da yükseldi. Ayrıca Rusya ve Çin, İran’dan gelecek güven veren, somut adımlara karşılık yaptırımları hafifletmeye meyilli olacak. Rus dışişleri bakanı Sergei Lavrov bu hafta, “İran küresel topluma doğru bir adım atarken, dünya toplumu İran’a karşı daha hafif yaptırımlar konusunda adım atmalı” şeklinde konuştu. Bir sonraki müzakerelerin son dakikada Moskova’da yapılmasına karar verilmesi, Ruslar’ın bir anlaşmada arabulucu olma konusundaki potansiyel merkezi rolünü vurguluyor.
Bu müzakereler, İran’ın petrol ithalatına Avrupa ambargosunun yürürlüğe gireceği 1 Temmuz’dan sadece iki hafta önce yapılacak. Tahran’ın son görüşmelerde verdiği mesaj, ekonomisi üzerindeki mutlak güce bir etkisi olmadığı sürece, %20 zenginleştirme konusunda işbirliği yapma teklifini geri çekeceği izlenimi veriyor. Bu, bazı Batı güçlerinin test etmek isteyebileceği bir öneri, ama İran’ın tekliflere cevabı “Evet ama...” olduğu takdirde, P5+1’in tek vücut kalıp kalmayacağını göreceğiz.
* Bu yazı STAR Gazetesi için kaleme alınmıştır.