Oldukça cesur ve önemli bir yazı. Bir dost yazısı. Dost acı söyler gibi bir yazı.
Başlıktan başlıyor cesaret ve dostluk: “CHP’yi yüzde 50’nin üzerine sadece AK Parti taşıyabilir.”
Bildiniz, Genel Yayın Yönetmenimiz Nuh Albayrak'ın Star'daki dünkü yazısından söz ediyorum.
Bir kere 2019'da “CHP'nin ipi göğüsleyebilme” gibi bir ihtimali önemsiyor. Ona göre “Evet” blokundan birkaç puan koparabilecek bir muhafazakarın aday yapılması halinde bu mümkün olabilecek.”
Peki burada Ak Parti'nin vebal payı ne olabilir? Cevap şöyle:
“CHP bloğu ipi göğüslerse bunu “AK Parti’nin hataları”na borçlu olacaktır.”
Hatalar... Onları da iki başlık altında topluyor:
“Birincisi, iktidar yozlaşması ve FETÖ ile mücadele travması.”
Nuh Bey, “iktidar yozlaşması” konusunu yeterince açmamış. “Asıl tehlike vicdanlarda kirlenmek” şeklinde bir ara başlık var ama, keşke vicdanlarda kirlenmenin hangi alanlardan beslendiği de yazılabilseydi. Belki bir başka yazıda açacaktır.
“FETÖ ile mücadele travması” üzerine ise önemli değerlendirmeler yapmış.
Bir kere FETÖ ile mücadele konusuna nasıl önem verdiğini vurguluyor öncelikle. Bunun için “23 Temmuz 2016 tarihli Star gazetesinde,'Ak Parti dahil hiçbir yerde FETÖ'cü bırakmayın” başlıklı yazısına atıfta bulunuyor.
Ancak FETÖ ile mücadelenin seyri konusunda özellikle “mazlumların ahı” bahsinde ciddi rezervleri var.
Yazıdan şu bölümleri paylaşmak istiyorum:
“FETÖ ile mücadele adı altında gerçekten “mağdur” oluşturuluyorsa, sayısı az bile olsa endişelenmek gerekir.
Çünkü gerçek anlamda bir tanecik “mazlumun” ahı, arşı titretir.”
Bu mücadelenin, “yoğurtla pekmezi ayırmak” kadar zor olduğunu kabul etmekle birlikte, maalesef makul yanılma payını fazlasıyla aşan “gerçek mağdurlar” olduğu da bir vakıadır ve bence AK Parti için asıl tehlike de bu sessiz kesimin kırgınlığıdır.”
.....
“Sebep ne olursa olsun millete yansıyan görüntü şudur:
Eskiden beri tanıdığı FETÖ’cü “abi” ve “abla”lar hâlâ küstahça yoluna devam ederken, yol haritası FETÖ ile hiç kesişmemiş hatta mücadele ile geçmiş nice masum insan, ilginç senaryolarla cezalandırılıyor.
Bu hatalar, FETÖ’nün mağduriyet algısı ve CHP’nin “Adalet arayışı”(!) için malzeme yapılıyor ve faturası da doğrudan Sayın Erdoğan’a kesiliyor.”
Mağdurlarve kirlenme.
Dün bana bir tümgeneralin dava dosyası getirildi. Dosyada tümgenerali suçlayacak en küçük bir malzeme yok. Ama 13 aydır tutuklu. Sonra daha geniş yazacağım. Ağabeyi dosyayı eline alıp yollara düşmüş, bir duyarlı yürek bulabilir miyim diye kapı kapı dolaşıyor. Belki bir göz bulabilse dosyayı okuyacak ve bir yürek bulabilse gerçeğin peşinde..... kardeşi kurtulacak cezaevinden ve daha önemlisi bu ağır töhmetten....
Soru şu: Ne zaman sıra gelecek?
Bu konuyu ayrıca yazacağım, benzeri dosyalar var aylardır tutuklu ve içinde suç sayılabilecek hiçbir şey bulunmayan...
Bugün burada 2019'u ve Ak Parti'nin handikapını konuşuyoruz.
Şunu sormalıyız:
-2019'a kadar bu mağduriyetler ne kadar giderilebilecek ve insanların yüreği Ak Parti'den yana nasıl teskin edilecek?
Nuh Bey, bu dozda ilk “mağduriyet yazısı” yazıyor, yanlış hatırlamıyorsam. “Mazlumun” ahı, arşı titretir.” vurgusu dameselenin can yakıcı boyutunu sergiliyor.
Eminim ki sayın cumhurbaşkanı dahil, hiç kimse “mazlumun ahı”nı almak istemez. Ama Nuh Bey'in de ifade ettiği gibi “Fatura sayın Erdoğan'a kesiliyor.”
“Racon” işi bir sorundu, teşkilattan lidere ulaştı, tavır geldi.
Mağduriyet henüz“Edebiyat” seddini aşamadı, herkes “FETÖ'cü” diye damgalanmaktan ve karambole gitmekten korktuğu için her yerde önüne gelen sorunu yutmayı tercih etti. Ama oradan bedel ödenecek.
İşte Nuh Albayrak'ın “mazlumun ahı”nı seslendirmesi bu yüzden çok önemli.
Bilmiyorum şu iki yıl içinde, Liderlik gündemine bu iş “mazlumun ahı” boyutuyla gelebilir ve orada, “Bir rehabilitasyon dili bulsak mı?” sorusuna yol açabilir mi?
Darbeciye ve ona yataklık yapana kitabın yazdığı her cezayı ver, ama “mazlumlar” oluşturmadan...