Öyle diyor şair Hüseyin Akın ‘yan tesir’ isimli kitabında.
Cumartesi günü Üsküdar Bağlarbaşı’ndaki kitap fuarını gezerken gördüm şairi. Daha doğrusu o beni gördü. Ben kitaplara odaklanmış, stantların arkasında kim var pek dikkat etmiyordum. Birden şairin ‘hoş geldiniz’ sesiyle uyandım.
Hüseyin Akın kitaplarını imzalıyordu. Bana da ‘yan tesir’i imzaladı. Dönüşte metroda okudum. Öyle diyor: “Sessizlik bir ölünün üstünü örter gibi/Film başlar başlamaz bütün sokaklar biter/Not bıraktım dünyanın şikâyet kutusuna/Bu kadar uzun yollar yapılmasın Allahım/Dil gurbette kalsa da eller kavuşsun yeter.”
***
Ondan sonra dikkat kesildim. Hemen her stantta bir yazarın kitaplarını imzaladığını gördüm.
Eskiden sahile kurulurdu kitap fuarı ve çok kalabalık olurdu. Bağlarbaşı’na taşınınca aynı ilgiyi görür mü diye düşünmüştüm. Yanılmışım.
Öyle yoğun ilgi vardı ki birinci salondaki stantların birçoğuna kalabalıktan yaklaşamadım. Vakti kitaplara ayırmak için yazarlara görünmemeye çalıştım. Ama kitaplarını imzalayan kadim dostum Dursun Gürlek’ten, gazetemiz yazarlarından Selahaddin Eş Çakırgil ve Mehmet Cemal Çiftçigüzeli’nden kaçamadım.
***
Fuarda sadece kitap sergilenip satılmıyordu, bir dizi söyleşi ve etkinlik de beraberinde icra ediliyordu. Konferans salonları da tıklım tıklımdı, koltuklar dolmuş birçoğu ayakta dinliyordu.
Bağlarbaşı Kültür Merkezi sahile göre daha uygun olduğu için etkinliklerle ayrı bir cazibeye kavuşmuş fuar.
Fuarda dikkatimi iki şey çekti.
Birincisi fuarı gezenlerin neredeyse yüzde yetmişi her yaştan hanımlardan oluşuyordu. Biz erkekler azınlıktaydık.
Öyle anlaşılıyor ki kültürümüzün geleceğine de hanımlar damga vuracak!
***
Dikkatimi çeken diğer husus ise alt kattaki manzara idi. İkindi namazını kılmak için mescidin bulunduğu alt kata indiğimde uzun bir kuyruk vardı. Ramazan’daki pide kuyruğu gibi... Öyle beş on kişi değil.
Kuyruk haricinde gezinenlerin elinde çay bardağı gördüm. ‘Allah Allah çay kuyruğu mu acaba?’ derken kenardan ilerleyip mescide giderken baktım ki ne çayı kitap imzalatma kuyruğu.
Önde şair Cahid Koytak ve bir yazar daha vardı tanıyamadım, kitaplarını imzalıyorlar, kuyruktakiler de sabırla sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.
Hani okumuyoruz başımızı telefondan kaldırmıyoruz diye yakınıyoruz ya pek de haklı sayılmayız galiba.
***
Aslında bu haftaÜsküdar’a ikinci geçişimdi. Belediye Başkanı değerli kardeşimHilmi Türkmen bey hemen her etkinliğe davet ediyor ama katılamıyorum.
Abitpaşa’da ki Şems-i Sivasi camiinin ibadete açılış merasimi için de Cuma günü yola çıktım ama varamadan ezan okununca tehiri mümkün olmadığı için Cuma namazını Asım Ülker camiinde kıldım. Cuma namazından önce icra edilen açılışa katılamadım.
Ama kitap fuarı beni keyiflendirdi.
Tebrikler başkan.
HAMİŞ:
Pazar günü “En Güzel’in sözleri” temasıyla dördüncüsü düzenlenen ‘Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması’nın gala ve ödül törenine katıldım.
Siyer Vakfı’nın organize ettiği bu özgün etkinliğe başka bir yazıda temas edelim inşallah.