Ne oldu şimdi?
Yerel Seçimin ardından nasıl da umut veren rüzgarlar esmeye başlamıştı. CHP Genel Başkanı Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etti. Erdoğan, ziyareti karşılıksız bırakmadı. Sonra MHP Genel Başkanı Bahçeli, DEM'lilerle tokalaştı. Sanki bir umutlanır gibi olduk.
CHP'nin siyaset anlayışı yine bir çuval inciri berbat etti.
Özel'in İmamoğlu'nun gölgesinde kalıyorum endişesi...
DEM'in oyları elimizden gider mi korkusu, yaptığı hırçın açıklamalar ve Esenyurt Belediye Başkanı Özer'in tutuklanmasının ardından şirazesinden çıkan hakaretvari, yargıyı hedef gösteren sözleri
Normalleşmeden, davalaşmaya doğru evrilen bir süreç içine çekti bizi.
Özel ve İmamoğlu'nun Esenyurt Meydanı'ndan soruşturma savcısını, "psikopata, cellada, sıçana" benzeten açıklamaları, ellerinde hiçbir delil olmadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla operasyon yapıyor açıklamalarına kimler inanır bilmiyorum.
Ancak CHP'deki dikkat çeken üç isim inanmamış olmalı ki,
Esenyurt'taki gösteriye gitmediler.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal,
"Eyleme gelin" talimatını elinin tersiyle itti.
Köksal, "Nerede, ne zaman olacağımı başkaları değil, ben bilirim. Gel denilince gelen, git denilince giden, sorgulamayanlardan olmadım. Bizi kendinizle karıştırmayın" diye zehir zemberek ifadeler kullandı. Hatırlarsanız seçimden önce de "DEM'li yöneticileri belediyeden içeri sokmam" diye meydan okumuştu. Yani Özel'in Erdoğan'a hakaret etmeden önce kendi belediye başkanlarını dahi ikna edemediğini unutmaması gerekiyor.
Öte yandan siyasetten emekli olan Akşener'e yönelik davalarını geri çeken Erdoğan, hem Özel hem de İmamoğlu için birer milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Yani normalleşmeden davalaşmaya doğru bir süreçle karşı karşıyayız. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in "Siyasi cehalet ve saygısızlık" ifadesiyle Özel'e tepki gösterdi.
Üstüne, "Sayın Özel, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve partimize dönük yalan siyasetinden vazgeçmeli ve CHP içinde kendisinin genel başkanlık makamı için yeterliliğini sorgulayan çok sayıdaki yol arkadaşının talep ettiği cevaplara yoğunlaşmalıdır." Diye yazdı.
Burada dikkat çeken bir başka hamleyse İmamoğlu'ndan geldi.
Tutuklanan özde DEM'li, Sözde CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in daha önce İBB'de oturduğu "Siyasi İşler Başdanışmanlığı"na eski İyi Partili İbrahim Özkan'ı getirdi.
İmamoğlu'nun bu hamlesinin sebebi bir diyet borcu ödemesi mi? Yoksa Özde DEM'li Özer'den sonra eski İYİ Partili Özkan ile imaj mı tazeliyor. Bunu da zaman gösterecek...
"HADİ YAP!"
İstanbul Kartal'daki çöp görüntülerini gördünüz mü?
İşçiler grevde, yine bu satırları yazarken Bayrampaşa Belediyesi'nde de grev kararı alınmıştı. Kartal sakinleri şaşkın 24 ekibine "Biz 25 yıldır böyle bir şey görmedik" diye röportaj veriyorlar. Ne diyelim CHP zihniyetine hoş geldiniz. Oysa İzmirliler bu konuda ne kadar tecrübeli ve sizin gibi sızlanmadan kokan Körfez'e kıyıya vuran balıklara rağmen koşup CHP'ye oy vermeye devam ediyorlar. Belli ki Kartal'da yaşayanların biraz daha koyu CHP'li olmaya ihtiyaçları var. Ancak o zaman bu sızlanmalar sona erer. Burada asıl meseleye odaklanalım isterseniz, CHP'li belediyeler neden sık sık grevlerle ve şatafatlı konserlerle gündeme geliyor? CHP Genel Başkanı Özel her mitingde ne söylüyor. "Enflasyon şöyle, açlık rakamları böyle, emekliye memura zam yapın, hakkını verin."
Tamam işte... CHP'li belediyelerin elinde büyük fırsat var.
Örnek belediyecilik yapmak, çalışanın hakkını vermek varken niye çöplerle, körfezle, leş kokularıyla, yanan metrobüslerle milleti baş başa bırakıyorsunuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis'te bir keresinde bol keseden atan Kılıçdaroğlu'na belediyeleri kastederek, "Hadi ver o zaman, hadi yap!" demişti. Herkes dut yemiş bülbüle dönmüşte. Yani CHP cephesinde değişen bir şey yok.
O yüzden mesele bol keseden atmakla değil, yapmakla ilgili...
Tabii bu enflasyon gerçeğini görmezden geldiğimiz, memurun, işçinin, emeklinin daha iyisini hak ettiği gerçeğini unuttuğumuz anlamına da gelmez. Millet her daim en iyisini hak ediyor ve bekliyor.
Erdoğan da bunun için çalışıyor. Çamlıca Camii'nde Erdoğan'la Cuma namazı kılan Senegal Cumhurbaşkanı Faye, basın toplantısında ne söyledi? "Türkiye'den ilham almak, destek almak 2050 hedeflerimize yürümek istiyoruz. Güvenlik, eğitim, teknoloji alanında bize destek verin" Yani Senegal kendi Teknofest Gençliği için gelmiş. Tabii böyle olunca siz Fransa'nın ayağına basıyorsunuz. Yine hemen ardından Irak Başbakanı Sudani ile Erdoğan İstanbul'da bir araya geldi. 20 Milyar dolarlık Irak Kalkınma yolu ve terör belası konuşuldu. Yani sözün özü çok yönlü mücadele sürüyor. SAVTEK Dergi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Alabarda, Rusya Lideri Putin'in beyni olan stratejist Dugin ile özel bir röportaj yaptı. Özetle Dugin diyor ki: Erdoğan, çok zeki bir lider. Tam bağımsız Türkiye mücadelesi veriyor. Dengeleri gözetiyor. Batı da Rusya'da Erdoğan'dan vazgeçemez...
Takdir milletin elbette.
2024 NECİP FAZIL ÖDÜLLERİ
Tam bağımsız Türkiye mücadelesini önce zihinlerde vermemiz gerekiyor. Bu yüzden 'milli iradenin sesi' benim de yazmaktan büyük mutluluk duyduğum STAR Gazetesi'nin geleneksel hale gelen Necip Fazıl Ödülleri'nin 11'incisini düzenleyecek olması gurur verici. Bu yıl 8 dalda adayların isimleri açıklandı. Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ile 24'te yaptığımız sohbette bir kez daha üstüne mutabık kaldığımız bir gerçek var ki, o da özellikle gençlerimize yönelik zihinsel işgale karşı bu tür ödüllendirmeler hem düşün dünyası hem de çocuklarımız, gençlerimiz için kritik önemde. Bu yıl da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teveccühleriyle ödüller sahiplerini bulacak. Geçen yıl Atatürk Kültür Merkezi'ndeki salonda yapılan törende duygu yüklü anlar yaşamıştık. Gözyaşlarımız, sevinçlerimize ortak olmuştu. Zira bu vatan bizim ve biz ona sahip çıktıkça da bizim olmaya devam edecek. Kalın sağlıcakla....