Efendim, bir Noel-i Şerîf’i daha idrâk etmiş bulunuyoruz.
Hayırlara vesîle olmasını temennî ve niyâz ederim, âmin!
Evet, bugün Hıristiyan Âlemi’nin en büyük üç yortusundan biri olan Noel.
Öbürleri Paskalya ve Pentakosta Yortularıdır ki bu metinde mevzuumuz hâricidirler.
Zamânı gelince umûmî arzu üzerine elbet onlardan da bahsedebiliriz.
Şimdilik şu kadarıyla iktifâ edelim ki Paskalya, Hazret-i Îsâ’nın çarmıha gerilmesi ve müteâkıben göğe çekilmesi, Pentakosta ise elli gün sonra bir kere daha yeryüzüne dönerek Havârîlerine görünmesi olaylarına istinâd eder.
Önem sırasına göre Paskalya birinci, Noel ikinci ve Pentakosta da üçüncü olarak kabûl edilir.
Tabii ki bu olayların gerçekden cereyân edip etmedikleri suali beni aşar. Ben burada sâdece “îtıqâdî” bağlamdaki “olaylar”dan sözediyorum.
Peki ama, Kardeşim, bunlardan bize ne diyecek olanlara ise şu mukâbil soruyla cevab vermek isterim: Hıristiyanlık konusunda, hazır bir fırsat zuhûr etmişken iki satır bilgi edinmek kötü mü? Hem Hıristiyanlar İslâmiyete dâir bir halt bilmiyorlar diye mütemâdiyen sızıldananlar da sizler değil misiniz? Ya siz Hıristiyanlığa dâir ne biliyorsunuz?
İşte size fırsat! Bulmuşsunuz fahrî ukalâyı, yararlanın!
Kaldı ki ben Almanlar için de onyıllardır müteaddid kereler İslâmiyet konularında buna benzer şeyler yazdım.
İleride biyograflarım benim bir “misyon adamı” olduğumu kaydederlerse hiç şaşmam! Karakterimin o kadar ilginç ve değerli yanları vardır ki saymakla bitmez. Neyse...
25 Aralık Hazret-i Îsâ’nın Doğum Günü olarak kutlanır ama Yortu bir akşam evvelinden başlar 24/25 Aralık “Geceyarısı Âyîni” ile açılır. 26 Aralık’da kutlanan Aziz Stefan Günü de Noel’e eklenir.
Noel Yortusu’nun bilinen ilk kutlanma târihi 336 Yılı’dır. O yıl Roma’da kutlandığı kesin olarak biliniyor. Öncesine dâir kayıd yok.
Aslı aranırsa Hazret-i Îsâ’nın doğumuna dâir dört İncil versiyonunda da bir kayıd yok.
Biliyorsunuz ki İncil’in, dört ayrı Havârî’nin anlatımına istinâden dört farklı versiyonu vardır: Yohannes’e göre, Mateus’a göre, Lukas’a göre ve Markus’a göre...
Ancak bunlar da Hz. Îsâ’nın ölümünden onyıllarca sonra, hattâ biri yüz küsur yıl sonra kaleme alınmış metinlerdir. Ağızdan ağza nakledilirken ne ölçüde tahavvülâta uğradıkları meçhûldür.
Doğum gününe dönecek olursak, bunun eski Roma’da Güneş Kültü’ne adanmış olan ve çok önemsenen 25 Aralık Bayramı’ndan “aparılma” olduğu şübhesi kuvvetlidir.
İmparator Aurelian 274 Yılı’nda 25 Aralığı “Sol Invictus” (Nâmağlûb Güneş) Günü îlân etmişdi. Hıristiyanlar muhtemelen kurnazlık ederek aynı günü “Christus verus Sol” (Gerçek Güneş Hıristos) Günü’ne çevirmişlerdir. (Müellif’in notu: E, pes doğrusu!)
Başka bir versiyona nazaran ise Bâkire Meryem’in, yâni Hazret-i Meryem’in, Tanrı tarafından hiç el değmeksizin hâmile bırakıldığı günden dokuz ay (dokuz çarpı otuz eşitdir 270 gün) ileriye sayılarak elde edilen târihdir. Netîceten 25 Aralık sahih bir târih olarak gözükmüyor ama ne demişler:
Hıristiyanlık öylesine önemli bir vâkıadır ki eğer olmasa îcâd edilmesi gerekirdi!
O zaman bize de boynumuzu büküp Hıristiyan okuyucularımızın Noel Yortusu’nu en kalbî duygularla kutlamak düşer!
Son söz: Bayağı iyi bir yazı oldu. Bravo bana! Demek ki isteyince oluyormuş!