Bir grup vefalı insan hafta sonu İstanbul'da bir araya geldi.
Kendilerini "Nöbetçiler" diye adlandıran bu insanlar zamanında AK Parti'de çeşitli makam ve mevkilerde görev almışlar. Her ne kadar görevleri sona erse de onlar davaları için nöbete devam ediyorlar. Yani, "Mâdem bana yeni makam mevki vermiyorsunuz ben de gidiyorum" diyenlerden değiller.
"Nöbetçiler"in başkanlığını Avukat Taha Ayhan yapıyor. Yerel seçimlere kısa bir vakit kala kendi inisiyatifleriyle sahaya indiler.
İstanbul'daki ilk buluşmanın ev sahipliğini Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır yaptı. Buluşmaların devamı gelecek ve her buluşmaya da söyleşi için bir konuk ağırlanacak. İlk buluşmanın konuğu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan'dı.
Söyleşide Bilal Erdoğan 15 Temmuz vurgusu yaptı: "Keşke 15 Temmuz meselesinde Türkiye'de böyle bir kutuplaşma olmasaydı. Keşke 15 Temmuz meselesinde milletçe hepimiz aynı safta yer alsaydık. Çünkü bu bizim için bir varoluş meselesiydi. Ama bakın daha yeni Antalya'da olan meseleyi görüyorsunuz. Yani maalesef bir tarafta 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı isteyenler var. Bir tarafta da o darbenin karşısında millet cephesinde yer alanlar var. Ve hâlâ bu cephe olduğu yerde duruyor maalesef. Gönül isterdi ki, hemen 15 Temmuz'un ardında muhalefet durması gerektiği yerde dursun ve Türkiye'de siyasi tablo 15 Temmuz şartlarında oluşmasın. Ama hâlâ 15 Temmuz çizgilerinde bir kamplaşmayı görüyoruz. Onun için nöbette olunması önemli. Onun için teyakkuzda olmak zorundayız. Onun için bu vatanı, bu vatanın düşmanlarıyla işbirliği içinde olanlara bırakmama kararlılığını 15 Temmuz günü akşamı olduğu gibi aynen korumak zorundayız."
Buluşmanın gündemi tabiî ki yaklaşan belediye seçimleri. Mâlûm İstanbul'un hâlen belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı olma hülyasıyla İstanbul'u ihmal etti. İstanbul'a ihanet etti.
Deprem bütçesinden kısıp kendi reklamı için İstanbul'un bütçesinden milyonlar harcadı ve harcamaya da devam ediyor. Cumhurbaşkanı olamayınca şimdi CHP'nin başına geçmeye niyetlendi. Bunun için de, piyasada bilindik gazetecilere para yağdırdığı ayyuka çıktı. Ayrıca internette propaganda için de bir trol ordusu kurduğu söyleniyor.
Mezkûr konuşmasında Bilal Erdoğan da İstanbul'daki vahim durumu dile getirip İstanbul'un Ekrem İmamoğlu'nun elinden kurtarılması gerektiğini söyledi: "Beyefendi hâlâ sözlerini yerine getiremiyor. Birçok bahanenin arkasında saklanıyor. 'Tatil bana yakışıyor. Uyumak bana yakışıyor' diyor. Ne zaman bir başı sıkışsa, işte Bodrum'dan çıkıyor, bilmem nereden çıkıyor. Böyle İstanbul yönetilmez. İstanbul'a sevdası olan, İstanbul'u seven adam böyle gözü dışarılarda olmaz. Onun için her zaman, İstanbul'a kim belediye başkanı olursa onu biz 94 yılında İstanbul'a belediye başkanı olan Tayyip Erdoğan'la kıyaslayacağız. Çıtayı oraya koyacağız. 'Verdiğin sözleri tutuyor musun? İstanbul'la yatıp İstanbul'la kalkıyor musun?' diye soracağız. Dolayısıyla bu adam bu işi yapmadı. Bu adam yan gelip yattı. Bu adam gözünü Ankara'ya dikti. Bu adam CHP'nin başına mı geçecek? Cumhurbaşkanı mı olacak? Bunları beklemekten ömrümüz geçecek. Bari İstanbul'u kurtaralım."
Evet, İstanbul'u bir daha Ekrem İmamoğlu gibilere teslim etmemek için "Nöbetçiler" sahaya indi. Allah yardımcıları olsun.