EVET, bankaların bazılarının vatandaşı adeta soyduğu şikâyetleri pek dikkate alınmıyor. Herhalde, soygunu küçük küçük ama herkesi soyarak büyük para kazanalım anlayışındaki bazı bankalar işlerinde başarılı olduğundan olsa gerek. Çünkü ilgililerden tık yok.
Geçmişte bankalar, talebe bağlı olmaksızın tanınan, adresi bilinen kişilere kart gönderiyordu. Sonra da kart kullanılsın, kullanılmasın kart üyelik aidatı topluyorlardı. Burada en çarpıcı nokta; adam talep etmemiş, banka kart göndermiş üyelik aidatı istenmesidir. Hatta birkaç duyarlı vatandaş mahkemeye başvurarak ‘Üyelik aidatının alınmaması gereği’ yolunda karar almışlar. Bu kararı pek ciddiye alan yok. Yıllık 50-60 TL iki taksitte alındığı için kimse de işin peşine düşmüyor. Dava açmak ve takip etmek binlerce liraya mal olacak. 10 milyon banka kartı olduğuna göre, üyelik aidatı adı altında asgari 500 milyon TL haksız olarak bankaların kasasına giriyor. Bazı bankalar, ‘Siz bu parayı ödeyin, size ödül para veririz’ diye dolambaçlı ve genelde yalana dayalı müşteri temsilcileri hikayelerini güya telefonda kayda alınan konuşmalar yaparak savuşturuyorlar. Bu konuşmalar, Ana-baba adı, daha birçok şey sorulduktan sonra yapılıyor. Soruluyor ama hiçbir konuşma değerlendirmeye alınmıyor.
Yeni bir soygun türü de, bankaların efendim sizin bizde bir hesabınız var, hesap kırmızı bakiyeye düşmeye karşı biz sizin için ‘Kredili Mevduat Hesabı KMH’ açtık şeklinde yapılıyor. Ama müşterinin böyle bir hesap açıldığından haberi yok. Böyle bir hesap hiç kullanılmamış. Kullanılmayan hesaba ‘Hesap işletim ücreti’ tahakkuk ettiriyor, hesap sahibine 3-5 ay sonra iyi bir faiz işlettikten sonra ‘Sizin KMH hesabı bakiyeniz beş aydır kapatılmamış görünüyor, yasal işlem yaparız’ deniliyor.
Ben bunları duyduğumdan değil, yaşadığım için yazıyorum. Ağustos ayında Finansbank e-mailime ‘KMH hesabınızın kırmızı bakiyesi mevcut ödeyin’ diyen bir mesaj gönderdi. 3-5 saat geçtikten sonra, öğrendik ki geçmişte bir vakitler mevduat hesabımız olduğu için adres ve mevcut bilgiler ellerinde. Onlar da KMH Hesabı açıvermişler. Ben itiraz ettim, ‘Böyle bir hesap istemiyorum kapatın, bakiyeyi de gönderiyorum’ dedim ve ödedim. Bu konuşmamız güya kayıt altında. Bu aybaşı tekrar ‘Bakiyeniz var ödeyin’ diye e-mail atma uyanıklığında bulunuyorlar.
Bir ilgili Allah’ın kulu çıkıp da ‘Bazı bankaların vatandaşı küçük küçük soymasının hesabını sorarız’ demiyor. Dağdaki eşkıyayla uğraşırken şehirdeki örgütlü soygunu görmüyorlar herhalde...
Yetkililer, hiçbir akıl mantık ve hizmet üretimiyle izah edilemeyecek, bu tür ücretler tahsil eden bankalara birkaç milyon ceza yazıp, vatandaştan haksız topladıkları paraları dolaylı alarak bütçeye aktarabilirler.