Haydi hayırlısı...
Yargı-emniyet içerisinde kendisini gösteren, devletin her hücresine nüfuz etmiş olan darbeci Gülen Örgütü’ne ilişkin olarak hukuki süreç geçen başlatılmış oldu.
Biliyorsunuz Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘sahte isimlerle yasadışı dinleme yaparak, eyleme iştirak etmek’ suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında bazı emniyet görevlileri önce gözaltına alındı ve sonrasında bazıları hakkında tutuklama kararı çıktı.
Diyebilirim ki Gülen Cemaati’ne ilişkin operasyon doğru yerden başlatıldı.
Mademki bu ‘çete’ varlığını tapelerle ve montajlı ses kayıtlarıyla ortaya koydu. Ve bu ses kayıtları üzerinden devlete ‘senin şahdamarın’ kadar yakınım meydanı okudu.
O halde bu yapıya yönelik olarak hukuki sürecin ve operasyonun ‘yasa dışı dinlemeler’ üzerinden başlaması gerekiyordu.
Evet, operasyon doğru yerden başladı umarım akamete uğramadan doğru bir şekilde devam eder. Bu soruşturmayı yürütecek olan savcıların, gerçekte yüzleri demokrasiye, hukuka ve halka dönükse yani devletin savcıları ve hâkimleri iseler eğer ‘yasa dışı dinlemeler’ kapsamında yürütülen ve yürütülecek olan soruşturmanın aynı zamanda örgüt yapılanmasını ve bu örgütün çalışma sistemlerini ortaya çıkartacağını biliyor olmalılar.
Bir kere şunu bilmemiz gerekiyor ki, emniyet-yargı ve devlet kurumları içerisindeki birkaç tasfiyeyle bu çeteden kurtulmak mümkün olmadığı gibi kalıcı bir çözüm de değil.
Peki, şimdiye kadar dokunamadığımız bu hayalet çete nasıl çıkar ortaya?
-Tarihi 2006’dan başlatmak gerekiyor. Öncelikli olarak bu tarihten itibaren İçişleri Bakanı’nın onayıyla kurulan teknik dinleme birimleri incelemeye alınmalı. Bu birimlerde görev yapanların tamamının ifadelerine başvurulmalı.
-Tüm GSM şirketlerinin LOK kayıtları inceleme altına alınması gerekiyor; yasa dışı dinlemeler ‘kesme’ sistemiyle ‘havadan’ kapıldığına göre, nerelerde ‘kesme’ yapıldığına dair tüm kayıtlar istenmeli... Hangi şehirlerden, hangi noktalardan ‘kesme’ler yapılmıştır?
-GSM şirketlerindeki teknik personel kimlerin referansıyla bu şirketlerde işe başlamıştır. Ve bu kişilerin bağlantılarına ilişkin olarak ifadeleri alınmalı...
-TİB’de ‘geçici’ olarak görevlendirilen emniyetçiler kimlerdir?
-Dinlemelere ilişkin olarak bakanlıkların altında kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında kimler görev alan geçici ve geçici olmayan tüm personelin ifadesine başvurulması gerekiyor.
-Teknik dinleme yapan emniyet görevlileri hangi GSM operatörlerini kullanmışlardır? Kayıt dışı kriptolu telefon cihazları kullanmışlar mıdır?
-ASELSAN ve TÜBİTAK, siviller dahil olmak üzere kimlere kriptolu telefon tahsis etmiştir? Mesela Kozanlı Ömer’e tahsis edilmiş kriptolu telefon var mıdır? İsim listesi çoğaltılabilir.
-2006 yılından itibaren terörle mücadele, istihbarat, asayiş ve KOM birimlerince görevlendirilen ‘Gizli Soruşturmacılar’ ve soruşturmacıların onaylarının altında kimlerin imzası varsa tamamının ifadesine başvurulmalı.
-‘Gizli Soruşturmacılar’a ‘Hangi birimde görevli oldukları, kimlerle çalıştıkları, resmi olarak hangi birime bağlı oldukları, asıl kadrolarının nerede olduğu, kimleri dinledikleri, kimler üzerinde ‘Gizli Soruşturmacı’ oldukları, görev yaptıkları yerde hangi cihazlarla, hangi envanterlerle çalışmıştır’ gibi sorular yöneltilmelidir.
-‘Gizli Soruşturmacılara’ kendilerine gelen ‘ihbar mektupları’nın nasıl ve kimler tarafından ulaştırıldığı, mektup sahiplerini tanıyıp tanımadıkları sorulmalı.
-Bu soruşturma kapsamında Ahmet Pek, Emniyet Genel Müdürlüğünde görevli olan Terörle Mücadele Daire eski başkanı Cihangir Çelik, Recep Güven, Muharrem Durmaz , Sadettin Akgüç, Ahmet Zeki Gürkan, Ramazan Akyürek, Hakkari eski emniyet müdürü Tayfur Ergüder gibi önemli isimlerin mutlaka ifadelerine başvurulması gerekiyor.
-Emniyet içerisindeki önemli bir kaynağım 2006 yılından bu yana havaalanlarında görev yapan emniyet şube müdürlüğü koordinesinde görev alan ve KOM, İstihbarat ve Gümrük görevlilerinin kimler olduğuna bakılması gerektiğini zira buradaki isimlerin ‘paralel örgüt’ün ortaya çıkması açısından önemli olduğunu söylüyor.
-İstihbarat ve KOM dairesi başkanlıkları mevcut teknik birimler haricinde başka bölümlerde dinleme odaları oluşturmuşlar mıdır?
-İstihbarat dairesi başkanlığı hangi özel şirketlerle sözleşmeler yapmıştır. Bu sözleşmeli şirketlerin personelleri dışında başka teknik personelle çalışma yapmak üzere sözleşme yapmışlar mıdır? Kimlerdir?
Neymiş Ekrem Dumanlı ve Hocaefendisi, arkana İsrail’i ABD’yi alıp operasyona kalkışılmayacakmış... Neymiş Dumanlıgiller, siyasete siyaset dışı kirli oyunlarla müdahale devri bitmiş...
Anladınız değil mi?