Nihat Hatipoğlu’nun Ramazan Ayı boyunca Atv’den alacağı ücrete dair tartışmalar belli ki Hoca’nın canını sıkmış, avukatı çeşitli yerlere açıklama yollamış. Televizyonculuk dünyasında ödenen para tartışmaları her zaman vardır ama zaman zaman hem rakamlar hem de tartışmalar şirazesinden çıkıyor. Önce bir maliyet hesabı yapalım.
Bugün orta halli bir dizinin yayınlandığı kanala bölüm başı maliyeti 300 bin liradan az değil ki reyting arttıkça ve dizi ilk 10’a girdikçe bu rakam artıyor.
Özcan Deniz yeni sezonda ekrana gelecek dizisinden bölüm başı 150 bin lira alacakmış bu aylık 600 bin lira eder. Diğer oyunculara ödenecek ücret, ses, ışık, efekt, kostüm, ulaştırma, makyaj, yemek,set kirası, efekt kullanılacaksa stüdyo parası, sonra montaj için kullanılacak set, senaryo yazarı ve reji ekibine ödenen para ve elbette yapımcının karını eklediğinizde ortaya çıkan maliyeti siz düşünün.
***
Televizyonculukta ödenen parayla alınan reyting arasında ciddi bir ilişki vardır. Nihat Hatipoğlu geçen Ramazan Ayı boyunca çok iyi reyting aldı, kanalının güçlenmesini sağladı.Bu başarının bir parasal karşılığı vardır elbet ama rakamı konuşmak ve bunu bir gündem maddesi haline getirmek ne kadar doğru?
Karadayı’nın Atv’den bölüm başı ne aldığını bilmiyoruz ya da Kurtlar Vadisi’nin Kanal D’den ne alacağını yahut Kurt Seyit ve Şura’nın Star Tv’ye maliyetinin yüksek olduğunu biliyoruz ama net rakam konusunda bilgimiz yok olmasına da gerek yok. İşin ticari sır kısmını geçtim seyirciyi alakadar eden bir yanı da yok bu tartışmaların.
Siz hiç seyircinin “bu dizi pahalıya mal olmuş, onu seyredeyim bari” dediğini gördünüz mü? Öyle olsa Kurt Seyit ve Şura durmadan
birinci gelirdi.
***
Bu tartışma avukatının iddia ettiği gibi Nihat Hatipoğlu’nu yıpratma amacı taşıyor mu, olabilir. Buna rağmen fazla kafaya takmaya gerek yok.
Zira televizyon dünyasında bir meseleyi kafaya taktığınızı belli ederseniz o iş uzadıkça uzar. Nihat Hoca bu gece ekrana çıkıp yarın da reyting tabloları geldiğinde tüm tartışma biter...