Gözbebeğimiz, yavrumuz.
Tamı tamına 97 yaşında.
Büyük olay, yazmasak olmaz.
Siz bakmayın yavru dediğime şunun şurası üç yıl sonra asırlık çınar diyeceğiz.
Peki, bu çınarın atası kim ola ki...
Canım bunu bilmeyecek ne var, namı diğer Teşkîlât-ı Mahsûsa
Hani şu dünyaya istihbaratı öğreten.
Hani şu milli kuruluşumuz.
Herkese Nasip Olmaz...
Hiç sorguladınız mı?
Devletin başında milli kelimesi geçen kaç kurumu var?
Merak etmeyin, bir elin parmaklarını geçmiyor.
Millî Eğitim Bakanlığı.
Millî Savunma Bakanlığı.
Millî İstihbarat Teşkilâtı.
Milli Güvenlik Kurulu.
Bu kurumlar içinde iki tanesi son zamanlarda destan yaratıyor.
Bunlardan biri Millî İstihbarat Teşkilâtı, bir diğeri Millî Savunma Bakanlığı.
Peki Neden...
Neden bu güzide kurumlar geçmiş yıllarda; aynı topraklarda, aynı terör örgütü ile mücadele etmesine rağmen bugünkü başarıyı yakalayamadı?
Bu sorunun tek bir cevabı var, FETÖ
Evet FETÖ gibi bir ihanet şebekesi varken, bu alçak yapı devletin tüm kurumlarına sızmışken, hangi konu olursa olsun, hangi kurum da olursa olsun bir başarıdan söz etmek mümkün değildir.
Zira milletin asker, polis diye bildiği, milletin savcı, istihbaratçı zannettiği bu mahlukatlar devlete ve ekmek yediği kurumlara hizmet etmek yerine ihanet ederek yapının altını oyuyorlardı.
İstihbaratın kitabını yazan koca MİT'i ayaklarına pranga vurarak masa başı işlere mahkûm etmişler, personel alımını da kısarak kurumu adeta bitme noktasına getirmişlerdi.
Tüm ihanetler 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar sürdü.
İşte bu tarihi günden itibaren devlet bağırsaklarını temizledi ve bütün safraları dışarı atarak fabrika ayarlarına döndü.
Kanunda Düzenleme...
Erdoğan bu tarihi kırılmadan sonra ilk olarak istihbarat meselesine el attı.
Öncelikle dağınık haldeki çok başlı istihbarat birimlerini tek çatı altında topladı.
Ardından gerekli hukuki düzenlemeleri yaparak MİT'e yurtiçinde ve yurtdışında operasyon yapma yetkisi tanıdı.
Bu yetki teşkilatın ayağındaki prangaların kırılarak önünün açılması ve sürat demekti.
Özellikle sürat istihbarat da en önemli husustu.
MİT artık operasyon için diğer kurumları beklemeyecek üzerinde çalıştığı hususlarda direk kendisi operasyon yapabilecekti.
Düzenlemeye İtirazlar...
Enteresandır, yabancı istihbarat teşkilatlarının oyunlarını yerle bir edecek, sahada ki tüm dengeleri alt üst edecek bu gelişmelere tepki içimizden geldi.
Dönemin ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu kıyametleri kopardı.
Çıkarılacak yasayı engellemek için her yolu denedi, elinden geleni ardına koymadı ama başaramadı.
Her yerde konuştu, söylemediğini bırakmadı ama kendi çaldı kendi oynadı.
İşte bu muhteremden inciler;
"Yapılan düzenleme ile MİT'e yurt içi ve yurt dışında operasyon yapma yetkisi veriliyor. Yani adam öldürme yetkisi veriyor. Yeni Yeşil'ler çıkacak. Bugüne kadar MİT'e böyle bir yetki verilmemiştir. İlk kez böyle bir yetki veriliyor. Yetkiler olağanüstü artırıldı. Tam bir istihbarat devleti... Tam bir hukuksuzluk. Fişleme yetkisi... Şimdi yasal olarak fişleme yetkisi almaya başladılar. Yarın hepinizin fişlendiğini göreceksiniz. Bu süreci başlattılar. Bunu aşmak zorundayız."
"Bu trafik ışıklarında kırmızı ışığı kaldırmak kadar aptalca bir tekliftir. Böyle bir rezalet, TBMM'de nasıl tartışılacak, korkunç bir şey. Hukuk, bu cinayetin sözcüsü olamaz. Bu bir hukuk cinayetidir"
"Bu teklifi kanunlaştırmak, bütün devleti ve sistemini, illegal, gayrimeşru hale getirmek anlamına gelecektir. "
"Bu utanca, kimse el kaldırmamalı"
"Soruşturmalardaki gizlilik kararları MİT için uygulanmayacak."
"Ticari sır kavramı bitti. Yabancı sermaye nasıl gelecek Türkiye'ye"
"Demokrasi için ağır bedeller ödemiş Türkiye'ye böyle bir yasanın getirilmesi bir ayıptır."
"TBMM'den geçen MİT yasası 12 Eylül'den daha ağır bir yasa."
"Bu bir hukuk cinayetidir."
"Bu yasa teklifi çok aptalca bir tekliftir."
Sonuç...
Burada Kılıçdaroğlu üzerinden örnekler verdik.
Ancak tek konuşan o değildi, muhalif kanattan benzer cümlelerle, benzer çıkışlarla eleştirenler oldu.
Ancak bu eleştiriler kervanı durdurmaya yetmedi.
Bugün Millî İstihbarat Teşkilâtı koptu gidiyor.
Dünyada hızına erişecek, yanına yanaşacak, onunla boy ölçüşecek, eline su dökecek bir teşkilat yok.
İspatı mı...
Operasyonlara bakın, Irak, Suriye, Malezya sahasında yaşananlara bakın.
Daha da göremediyseniz önce göz, sonra zekâ testine gidin.