Sanki, büyük tecrübeden kaynaklanan önemli bir tavsiye ve insanın dünyasını ukbasını heder edici bir felaketten sakındırıcı ikaz mış gibi üzerine basılarak, hatta tecvit kaidelerine de riayet edilerek telaffuz edilen sözde atasözü mahiyetinde bir uyarı…
Said-i Nursi hazretlerine ithaf edilen bu cümle büyük bir suiistimal malzemesi olarak yıllardır kullanılıp durdu..
Din ve millet düşmanlığını devlet yönetim felsefesi olarak benimsemiş vesayetçilerin, dinden kopardığı, fakat bilinçaltından gelen bir hissiyatla radarları İslami nasihatlere açık ve aç dindar millet çocuklarını aldatmak için İslam’dan mış gibi fakatİslami hiçbir dayanağı olmadan kullanılan sözde muteber bir söz..!
Hem de bir İslam âlimine refere ederek millet çocuklarını yönetime (siyasete) ortak olmaktan alıkoyan büyük kötülük…
Saidi Nursi hazretleri gibi büyük bir İslam âliminin asla ve kat’a kullanmayacağı bir ifade. Aksine böyle bir sözün Kuran ve Hz. Peygamber uygulamalarıyla tamamen aykırı olduğunu en ince detayına kadar bilebilecek, değerlendirebilecek ender şahsiyete yakıştırılması da tam bir kumpas…
Böyle bir ifade varsa şayet, siyak ve sibakına bakmak lazım. Yani ifadenin öncesine sonrasına, geçtiği veya kullanıldığı zaman ve mekân büyük önem taşır. Ve sözün muhatapları önemlidir…
Yani siyasetin başında, Hz. Peygamber varken, Neuzü billahi minessiyase diyebilir miydik? dersek ne olurdu ve ne olurduk..! Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali devletin başında siyaseti yönlendirirken bu ifade kullanılabilir miydi..!
Medeniyet tarihimiz boyunca, vatan millet sevdası ile, ilahi kelimetullah uğruna koşturan devlet ve siyaset adamlarımızın yönetimlerinde, Neuzü billahi minessiyase (siyasetten Allaha sığınırız) denilir mi…
Tabi ki denemez, aksine o siyasetin bir parçası olmak büyük bir şeref ve onur meselesidir. O siyasetin içinde bulunmak imani, ahlaki ve milli bir gerekliliktir..!
Siyaset, sevki idare ve sevki idareye talip olmanın adıdır… Aslında da bir araçtır. Vatandaşların huzurlu ve güvenli bir hayat sürmeleri için, devletin ebed müddet ikamesini sağlamak için bir araçtır..!
Hiçbir araçtan Allaha sığınılmaz, aksine aracı nasip ettiği için Allaha şükredilir. Ve o araç sağlıklı, hayırlı bir şekilde kullanılarak güven içinde hep birlikte menzile ulaşılmaya gayret edilir…
“Neuzü billahi minessiyase” sözünün kullanılacağı bir tek yer düşünülebilir. O da, din, diyanet ve millet düşmanı bir siyaset ve siyasi ile karşılaşıldığı an. Ancak o zaman mazur görülebilir, o da istem dışı ağızdan çıktığı kabul edilerek. Çünkü o kötülüğü alt etme için de yine siyaset yapılacak, yönetim organları meşruiyet çerçevesi içinde ele geçirilip huzur ve sükun sağlanacaktır..
Eğer Saidi Nursi hazretleri böyle bir ifade kullanmışsa böyle bir an ve zeminde kullanmıştır… Yani koskoca medeniyet devleti Osmanlı’nın yıkılmasına vesile olan siyaset ve siyaset adamlarıyla karşılaştığı zaman… Veya 1400 yıllık merhamet medeniyetini, son yüzyılın başlarından itibaren uyguladıkları siyasetle üç paraya satıp ülkeyi gavuristana döndüren ve günümüzde de dünyayı sarpa saran sıkıntıların en önemli müsebbibi -masumiyet ifade eder riskiyle akılsız ve beyinsiz diyemeyeceğim- devlet gaspçısı sözde siyasilerle karşılaştığı zaman.
Başka türlü “Neuzü billahi minessiyase” ifadesinin insani, ahlaki ve haklı bir izahı yoktur.
“Paralel devlet” yapılanma olarak son kertede cürmü meşhut edilen örgütün efendileri bu sözü çok suiistimal ettiler. “Neuzü billahi minessiyase” diyerek millet çocuklarını devlet yönetiminden uzak tutup ziyon aklıyla beslenen kiralık kafaların ülkeyi idare etmelerine yataklık ettiler..
“Neuzu billahi minessiyase” diyerek dikkatleri dağıtıp el altından da en üst düzeyde siyasetin burnuna halka takmaya çalıştılar… Ülkenin en büyük siyasi organizasyonu olan iktidar partisini kapatmaya kalktılar. Ülkede son on yılda, devlet millet kaynaşmasını sağlayarak 80 yıl ileriye taşıyan siyasetin merkezindeki Başbakan’a çeşitli fiili ve bürokratik suikast girişimleri ile kumpas kurdular…
“Neuzü billahi minessiyase” diyerek siyasetin merkezi TBMM’sine ve benzer siyasi pozisyonlara adam yerleştirmek için her türlü taklayı attılar…
Ve yeniden ayağa kalkmaya çalışan şanlı medeniyete adice ve onursuzca çelme takmaya kalktılar..!
Dünya sırtlanları her biri bir taraftan ümmetin üzerine çullanmışken, o Neuzü billahi minessiyase (siyasetten Allaha sığınırız) ifadesini sloganlaştırıp siyaseti en üst seviyede fakat gizliden kahpece yapmaya çalışanlar medeniyet tarihimizin son haşhaşileri olarak hak ettikleri yeri alacaktır..!
Hz. Peygamberi, filmlerinde kullanıp, haşa, biçtikleri o rolün telif hakkı karşılığında dahi Hz. Peygambere hakaret eden Çarli pisliğine iki kelime etmeyip aksine “özgür medya” tantanasıyla bir nevi sahip çıkan ikiyüzlü “Neuzü billahi minessiyase” ciler mutlaka karşılığını alacaktır.
Ve o karşılık bugün yaşadıkları zelilliğe de benzemeyecektir..!