İşgal en büyük insanlık suçudur. Bir ülkeyi işgal etmek, sonra halkın mallarınıgasp etmek insanlığın yüzkarasıdır.
Toprağı ve özgürlüğü gasp edilen halkın direnişi de en kutsal direniştir.
İsrail bu insanlık suçunu işlemeye devam ediyor.
Filistin’i işgal ettiği yetmiyormuş gibi Filistin halkına kendi vatanında parya muamelesi yapıyor.
BM kararına rağmen yeni yerleşim birimleri oluşturmak için toprak gaspını aralıksız sürdürüyor.
Filistinhalkı da doğal olarak bu işgale karşı direniyor.
Filistin halkının direnişi kurtuluş savaşındaki kuvay-ı milliye hareketinin aynısıdır,
***
Türkiye bu yüzden başından beri Filistindavasında Filistin halkının yanında yer almıştır. Bu konuda adeta ittifak vardır. Sağcısı solcusu İslamcısı Filistin davasında işgali değil Filistin’in özgürlüğünü savunmuşlardır.
AK Parti döneminde Türkiye Filistin davasında önceki iktidarlara göre daha aktif tutum sergilemiş ve tabir caizse Filistin davasının en etkin tarafı olmuştur.
Filistin halkı da bundan son derece memnundur.
***
Yalnız bugünlerde hem Filistin halkı nezdinde hem de İslam dünyasında başbakan ve yardımcısı Şimşek’in tweetleri tartışma konusu haline gelmiştir.
Filistin halkı işgale karşı eylemlerini sürdürürken değişik yöntemler kullanmaya başladı. İşgalci İsrail askerlerine beklemedikleri anda saldırılar yaparak direnişi sürdürüyorlar.
Geçenlerde 28 yaşında sıradan bir Filistinli olan Fâdi Kanber kullandığı kamyonu Kudüs’te işgal askerlerinin üzerine sürdü ve dördünün ölümüne ve on beşinin yaralanmasına sebep olan bir eylem yaptı.
***
İsrail başbakanı dünyadan destek almak için kendince kurnazlık yaparak eylemi D..Şörgütünün yaptığını duyurdu. Bunun üzerine Başbakan Yıldırım ve yardımcısı Şimşekolayı kınadılar. ÇünküTürkiye D..Ş terörünün hedefinde yer alan ve şu anda Suriye içinde bu örgüte karşı fiilen savaşan bir ülke.
Başbakanın ve yardımcısının D..Ş terörünü kınaması kadar normal bir şey olamazdı.
* * *
Fakat sonra olayın D..Ş ile bir ilgisinin olmadığı işgale karşı Filistinlilerin bir direniş eylemi olduğu anlaşıldı.
Anlaşıldı ama Türkiye’nin Filistin davasına verdiği destek ile bu olayı kınaması bağdaştırılamadı. Medyada AK Parti hükümetinin bu tavrı sorgulanmaya başladı.
Tweetler makaleler, karikatürler, savunanlar, eleştirenler ve saldıranlar!
* * *
Bunun üzerine başbakan yardımcısı Şimşek o tweeti sildi ve ‘Terörü kınamamın Filistin halkının meşru hakkıyla ve çektiği sıkıntılarla alakası yoktur’ mealinde bir tweet attı.
Tabii bu tweet ortamı biraz sakinleştirdi ama tartışmayı bitirmedi. Çünkü birileri bunu fırsat bilip Türkiye ve AK Parti hükümeti aleyhinde propaganda yapmayı sürdürdü.
Öyle anlaşılıyor ki bizimkiler olayı hemen D..Ş’e mal edip dünyadan destek alma kurnazlığı yapan Netanyahu’nun tuzağına düştüler.
* * *
Filistin’de işgale karşı yapılan benzer eylemlerin hiçbirinde Türkiye işgali savunan bir tavır almamıştır. Bu olayda da maalesef Netanyahu’nun olayı D..Ş’e mal ederek saptırması sonrası doğal tepki gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyetiişgalcilerle mücadele ederek kurulmuş bir devlettir ve işgali savunması kendi meşruiyetini inkar etmesi demektir.
İşgale karşı direniş bizim nazarımızda kuvay-ı miliye hareketidir ve meşrudur.
Gayri meşru olan işgaldir.
İsrail’in yapması gereken bu tür direniş eylemlerini saptırarak dünyayı aldatmaya çalışmak değil, bir an önce işgale son vermektir. Fâdi Kanber’in eylemi işgal ve mezalimi yanında devede kulak bile değildir!