İsrail'in Gazze'deki operasyonları giderek artan sivil ölümleri nedeniyle tepki çekiyor. Avrupa'dan üç ülkenin açıklamaları ses getirdi. İrlanda, Norveç ve İspanya'dan gelen Filistin'i tanıma kararı İsrail'in bu süreçten siyaseten zararlı çıktığını bize gösteriyor. Ancak ticaret savaşları devam ediyor.
İsrail'in dört ülkeyle yaptığı ittifak geniş bir ticaret havzasını kapsıyordu. Hindistan, ABD, İsrail, BAE ittifakı bölgede yaşanabilecek riskleri yok etmek ve Çin'in Levant havzasındaki etkisini kırmak için kurgulanmıştı.
Gazze'de yaşanan süreç Filistin meselesini yeniden gündeme taşıdı ve alışılmış statükoyu ortadan kaldıracak sonuçlar doğurdu. Gazze'nin insansızlaştırılması projesi henüz gerçekleşmedi ama planın bazı aşamaları var.
Likud Partisi'nden sızan istihbarat raporundan bu köşede bahsetmiştik. Bu raporun 7 Ekim'den sonra hazırlanmadığını çok daha önce hazırlanan bir zorunlu göç planı olduğunu vurgulamıştık.
2014 Mart ayında sızdırılan "Gazze'nin Güvenliği İçin Arap İnisiyatifi 2024" teşebbüsü de önceden altyapısı oluşturulmuş bir çalışmayı hatırlatıyor. İnsani yardım ve Gazze iskelesinin güvenliğini sağlayacak çok uluslu gücün içinde Arap olmayan askerler istenmiyor. Mahmud Abbas ve HAMAS gibi iki yerleşik aktörü tasfiye eden bu plan ABD komutanlığında yalnızca Arap askerlerden oluşan bir Barış Gücü oluşturulmasını hedefliyor.
Arap İnisiyatifi'nin temel argümanı Barış Gücü'nü Filistin Yönetimi davet etmeli. Bu plana göre aktif M. Abbas görevini bırakacak ve Hamas'ın da çekilmesiyle her iki bölgeyi temsilen Türk kamuoyunun ismini iyi bildiği Muhammed Dahlan Filistin lideri yapılacak. Dahlan, Filistin'de önleyici iç istihbaratın başındaydı. Gazze'de HAMAS'ın hakimiyetinden sonra Filistin'den BAE'ye sürgün edilmişti.
Yukarıda özetlediğimiz plandan anlaşılan Arap siyasetine yön veren BAE ve Suudi Arabistan HAMAS'ın ortadan kaldırılmasından sonra Barış Gücü'nün kurulmasını istiyor. İsrail adına ABD ile görüşmeleri yürüten Savunma Bakanı Gallant ise partnerlerini içerde çatışma devam ederken bu sürece dahil etmek istiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramallah ile Gazze arasında iş birliğinde ısrarcı oldu. Türkiye'nin telkinleri kabul görürse Filistin'in geleceği için yeşil ışık mümkün. Türkiye ticaret savaşlarının ötesinde İslam dünyası için sembol olan Filistin davasını merkeze alarak meselede etkin olmaya gayret ediyor.
Hint-İbrahim İttifakı'nın önünü açacak Arap İnisiyatifi 2024 planı hayata geçirilirse Doğu Akdeniz'de ticaret savaşlarının önemli bir raundu bitmiş olacak. Gazze deniz sahasının kontrol altına alınacağı büyük hacimli bir ticaret savaşında ittifakın, Müslümanları ve kısmen Batı kamuoyunu rahatlatmak için Netanyahu'yu feda etmesi hiç de imkansız değil.