Murat Bardakçı’yı sever ya da sevmezsiniz, ayrı bir tartışma konusu. Ancak bir hakkı teslim etmek lazım. Haberturk Tv’de ekrana gelen Tarihin Arka Odası türünün ilk programı oldu. Bir sürü kanalda benzerleri yapıldı ama aynı etkiyi yaratan olmadı. Şimdi öğrendi ki Tarihin Arka Odası bitmiş. Sebebine ister kapris deyin ister başka bir tanımlama kullanın fark etmez, bir kayıptır bu.
Murat Bardakçı yüzünden kanalın sık sık ceza yediğini söyleyen de var mail atan seyirciye Bardakçı’nın attığı fırçalardan söz edenler de... İyi de, medyada yönetici şapkası taktıysanız ego yönetmeyi de bileceksiniz. Murat Bardakçı’nın egosunun bir sürü insandan daha şiş olması sonucu değiştirmez.
Sonuçta muhatap olduğunuz kişi bırakın genel kültürünü daha gazete ortada olmadığı bir dönemde, inanıp, Ciner Grubu’na geçmiş birisi. Bu arada Haberturk Gazetesi’nin 1 Mart 2009 tarihli ilk sayısının künyesine bir bakın.
O künyeden kalan iki isim var biri Murat Bardakçı diğeri de Emre Ergül. Şimdi kalan isim sayısını bir yapmak istiyorlarsa söylenecek laf yok ama şu medyada vefa da biraz olmalı...
Aydamaya ilk 100’e girdi...
Türkiye uzun zamandır çocuk dizisi görmüyordu,Cumartesi günü Planet Çocuk’da Aydamaya başladı. Yerli bir dizi, Pepee dahil bir sürü başarılı işe imza atan Düşyeri imzalı bir yapım Aydamaya.
Türkiye’de yayına girmeden, Cannes’da televizyonculuk ve eğlence fuarında tanıtıldı, bildiğim kadarıyla ilgi de gördü. İlk bölümüyle dizi, ilk 100 sıralamasına girdi, başarılı sonuç.
Pepee’de ilk 100 giriyordu ama Aydamaya’nın hitap ettiği yaş kitlesi Pepee kadar geniş değil, yaşı biraz daha yükseltiyor. Üstelik çizgi değil, görüntüyü izlettirmek her zaman daha da zordur. Çocuk ve gençlik dizileri 80’lerin ikinci yarısında tüm dünyayı kasıp kavurmuştu. Bu noktada televizyonculuk siyaset ilişkisine dair bir hatırlatmada da bulunayım, 80’li yıllarda Cumhuriyetçi Başkan Reagen’ın “Muhazafakar Amerikan ailesi” projesinin de etkisi vardı bu yayılımda.
Ayadamaya’da sadece çocuk olmak var, ardında,sağında, solunda bir model yaratma yok. Aslında büyüklerin de izleyip daha sonra çocuklarıyla beraber değerlendirebileceği yerleri var.
Yayın kadar yayından sonraki iletişim açısından da önemsiyorum böyle işleri. Büyükler için dizilere karşı olup da çocuklar için dizi desteklemek çelişki gibi görülebilir. Çelişki değil bu... Sadece çizgi karakterlerin hayal dünyasında yarattıklarının yanına başka bir boyuta hayaller eklemek gibi bir önemi var bu dizinin. En azından E.T. seyretmiş bir kuşağın Aydamaya’yı anlaması ve çocuklarına anlatması çok daha kolay olacaktır...
Kırgın Çiçekler...
Tutmuş dizilerle aynı gün yayına girip birinci gelmek zordur. Kırgın Çiçekler Atv’de böyle zor bir işi başardı. Neden tuttu bu dizi diye düşündüğümde aklıma gelen bir iki nokta oluyor.
Dizideki karakterlerin hikayeleri başlı başına bir dram. Üstelik tamamı travma yaratacak dramlar bunlar. Yine de seyirciyi yakalayan şeyin bu dramdan ziyade ekrana yansıyan dayanışma duygusu olduğunu düşünüyorum. Nedense bizim dizi sektörü entrikayı ön plana çıkarıp dayanışmayı geride bırakıyor. Tamam bir kahraman var ama kahramanlar dayanışma içinde olmaz diye bir kural da yok.
Bizde dayanışma içinde olunan karakterler genellikle olgun insanlardır. Oysa ABD yapımı popüler işlerde arkadaşlar daha fazla ön plana çıkar. Kırgın Çiçekler bu haliyle de dikkat çeken bir dizi, aldığı reytingle de...