Fikret Orman çok güzel şeyler söyledi:
“Fernandes’i satmadığıma pişmanım... Aldığı parayı hak etmedi. Dünyanın parasını verdik o oynamadı!”
“Almeida’ya yıllık 2,5 milyon avro önerdik, kabul etmedi şimdi 900 bine kulüp arıyor!”
“Quaresma’nın yıllığını 2,5 milyona indirmek istedik, (4,5’tu!) kabul etmedi, şimdi 650 bine oynamakta!”
“Hilbert parayı beğenmedi, şimdi bize onu alalım diye haber gönderiyor!”
Başkan’ın bunları düşünmesi ve de söylemesi çok güzel. Nihayet dank etmiş!
Şu sorular gelmekte akla:
O işe yaramayan, para aldığı halde oynamayan adamı neden satmadınız?
Neden 900 bine iş bulamayan, 650 bine anca oynayan adamlara 2,5 milyon avro önerdiniz?
Sorunumuz işte burada...
Adamların aldıkları paralardan çok, bizim o miktarları neden verdiğimizi sorgulamamız gerekir.
Fikret Orman’ın durumdan ders çıkarıp çıkarmadığını göreceğiz.
Görünmeyen bir hatalı yanımız daha var: Büyük paralar ödediğimiz adamların tüm yan giderlerini de karşılar, yetmiyor gibi, hatalarına-verimsizliklerine özür üreterek, toplum önünde şımarttıkça şımartırız. Zayıf karakterlileri tepemize bindiğinde de öfkeleniriz!
İş yapmayan ünlüler, gelişmeyen gençler gibi örneklerin yanında iyileri de var Beşiktaş’ta. Gittiler kısa zamanda verime geçen genç Franco’yu buldular. Atiba gibi bir deneyimli oyuncuyu yakalamaları da güzel. Marifet onları çoğaltabilmekte.
Artık heyecanları tükenmiş, şımarıkça Beşiktaş’a tepeden bakan Almeida’ya 2,5 milyon önermekte değil.
Sözümüz Beşiktaş’a ama başkalarına da gidiyor.
Bakın futbolumuzun gönlümüzü vererek büyüklüklerini ayakta tuttuklarımıza. Hemen hepsi birer futbolcu mezarlığı, kimisi bu nedenle borç batağında...
Avrupa’dan getirttiklerinin çoğunu bine alıp bire zor satmaktalar.
Ve bu yalnız onların suçu değil... Onlara ses etmeyenler de buna gizli ortak... Kulüplerin hesap sormayan genel kurulları da, tribünde önemli baskı öğesi olan taraftarı da, bu işleri etkin biçimde düzenlemeyi asıl işlevi olarak görmeyen TFF’de!
Sözü Beşiktaş ile kapatayım.
Futbolda garantiler yok, ama Beşiktaş ilk maçın oyununu yinelerse bugün turu geçer. Bu Şampiyonlar Ligi’ne katılma yolunda bir olanak doğuracak. Ve Avrupa Ligi’ne katılmayı sağlayacak.
Oralarda kazanılacak paraları ve Beşiktaş’lıların kazanılacak gönüllerini düşünerek Beşiktaş yönetimi üç aydır uyuduğu uykudan uyanmalı ve savsakladığı transferi artık bitirmeli.
Yoksa taraftarın tepkisi onları bitirecek.