ABD’nin sadık bir müttefiki son zamanlarda çizgiden çıkmaya başladı. Müttefik ülke, ABD’nin Ortadoğu politikalarını eleştiriyor, hatta tavır koyuyor. ABD’den ayrı bir politika izleyeceğini duyuruyor... Gelişmeleri Washington kaygıyla izlemekte... Adı geçen ülke, Suudi Arabistan.
Suudi Arabistan, ABD’nin Suriye ve İran politkalarına tepkili. Suriye’ye ABD harekatı yapılmamasını zayıflık sayan Riyad, Suriye konusunda ABD’den giderek ayrılma sinyali veriyor. Riyad, direnişçilere silah yardımı ve hangi grupların destekleneceği konusunda çoktandır kendi bildiğini okuyordu. Şimdi daha bağımsız ve daha aktif hareket edeceğini söylüyor.
Suudi Arabistan’ın seçildiği BM Güvenlik Konseyi sandalyesine oturmayı reddetmesi de Suriye yüzünden. Riyad, bu kadar bölünmüş ve kilitlenmiş Konsey’de üye olmaya karşı. Çifte standart var- diyor.
Suriye konusudaki Suudi tepkisinin nedeni, ülkedeki çatışmada İran parmağı görülmesi. Suudi Arabistan Suriye-İran yakınlığında Şii cephe görüyor... İran, Suudi Arabistan ile de çekişme halinde ve yıpratıcı girişimlerden vazgeçmiyor. Hatta Irak’taki Şii etkinliği Suudi Arabistan’ın ABD’ye kırgınlığının nedenleri arasında. ABD’nin İran’a yakınlaşması ve Twitter muhabbeti en çok Riyad’ı kızdırdı. İran’ın ABD’yi parmağında oynattığını düşünüyorlar.
Suudi Arabistan’ın alışılmadık sertlikteki ABD karşıtı manevralarının nereye gideceği belirsiz. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Riyad ile aralarında sorun olmadığını söyüyor. Riyad adına yapılan açıklamalarda ise ABD çizgisi dışındaki adımların daha sonra atılacağı söyleniyor.
İki ülke ilişkilerinin petrol boyutu var. ABD bu sıralar kaya petrolünden üretimi artırdı ve yakında iç tüketimi içeriden karşılama noktasına gelecek. ABD’nin Ortadoğu petrolüne artık ihtiyaç duymadığı ve bu durumun strateji değişikliği getireceğini savunanlar var. Riyad ayrıca önemli bir ABD silah alıcısı. Suudi Arabistan’ın ABD silahları konusunda tavır değişikliği yapıp yapmayacağı da tartışılıyor.
ABD’nin dünyada ve Ortadoğu’da bütün geleneksel ittifak ilişkilerinde değişim var. Suudi Arabistan yanında Mısır ve İsrail de ABD’den şikayetçi. Mısır’da hem Mübarek hem Müslüman Kardeşler yanlıları ABD tarafından satışa geldiklerine inanıyorlar. ABD, Mübarek gibi sadık bir müttefikten bir gecede vazgeçmişti. General Sisi liderliğindeki yeni rejim de ABD’yi hasım saymakta. Washington’un Mısır’a yeni yaptırımları tepki yarattı.
İsrail, İran konusundaki ABD tavrından kuşku duyuyor. İran’ın zaman kazanma ve ABD’yi kandırma yolunda olduğuna inanan İsrail, ABD’nin gevşekliği yüzünden İran’ın atom bombasına yaklaştığını düşünüyor. İran konusunda İsrail ve Suudi Arabistan’ın istekleri birbirine yakın.
Suudi Arabistan’ın ABD’ye tepkili tavrına bakınca, diğer Körfez kardeşleri Kuveyt, BAE, Bahreyn ve Katar’ın da aynı çizgiyi izleyecekleri söylenebilir. Bu ülkeler İran-Suriye üzerinden Şii varlığının güçlenmesinden rahatsızlar. ABD’nin İran açılımı, bu ülkelerin aleyhine sonuçlar yaratabilir. Körfez ülkeleri, Şii karşıtı tavırda Suudi Arabistan’ın yanında yer alırlar. Sonuçta kendi ülkelerinde Şii ayaklanması istemiyorlar. Çünkü biri düşerse, diğerleri de düşer.
Şekilde görüldüğü gibi Ortadoğu’daki ayrışma, ABD ve geleneksel müttefikleri arasında çıkar çatışmalarını körüklüyor. ABD kendi çıkarlarına bölgesel, küresel açıdan bakıyor. Bölge müttefikleri yerel bakıyor ve bu çizgiler artık çatışıyor... Tam uyum, en son galiba soğuk savaşta vardı... ABD’nin Ortadoğu’daki en sıkı müttefikleriyle karşılıklı güven sorunu var. NATO’daki en sıkı müttefikleriyle de ABD’nin güven sorunu olduğunu dinleme skandalları gösteriyor... ABD’nin Mısır ile Suudi Arabistan ile sorun yaşaması normal değil. Fransa ve Almanya’yı dinlemesi ise hiç normal değil. Herkes hesapta müttefik, ama önce çıkarlar geliyor ve anlaşıldı ki kimse kimseye güvenmiyor. Yani evvela Can, çok çok sonra Canan... Böyle bir ortamda kimse kimseye müttefiklik ya da sadakat dersi verecek konumda değil.
twitter.com/selimatalayny