Daha geçen gün yazdım. Mevcut skoru korumak adına, maçta geriye yaslanmak; artık ilkel ötesi bir stratejidir.
Tamamen ortadan kalktı mı? Hayır!
Dozunda ve zamanında bir uygulama; makul hatta gereklidir. Amaç maç başlar başlamaz ya da ikinci yarı ile birlikte kapanmaya çalışmak; taktik değil, korkaklıktır. Günümüz futbolunda , harakiriye teşebbüs etmekle eşdeğerdir. Maçı önce beyninde kaybedersin, sonra sahada...
***
Fenerbahçe karşısındaki Galatasaray'a bakın... Maça diklenerek ve dik durarak başladı. Rakibi pres ve baskı uygulamasına, hırsla üzerine gelmesine rağmen; bu tehditkar tavır karşısında sinmedi. Kısasa kısas bir karşı koyuşa geçti.
Ne oldu?
Etkin ve dominant oynayan Fenerbahçe, buna rağmen zor anlar yaşadı. Pozisyon değerleri açısından, Galatasaray öne geçmeye daha yakındı. Volkan aynı pozisyonda önce sağa, sonra sola atlayarak, hayati kurtarışlar yaptı.
Fakat bu gelişmeler, Galatasaray'ı daha da cesaretlendireceğine, daha içine kapanık yaptı. İkinci yarı ile birlikte, galibiyete değil; 0-0'a aşık oldu. Kaçarak, sinerek, ürkerek oynamaya başladı.
Geliyorum diyen felaket, geldi...
Diyeceksiniz ki; "Ne olmuş yani, bir puan farkla gene önde, gene lider."
İyi de, 7 puan farkla işi bitirmenin, en önemli rakibini saf dışı bırakmanın kayboluşuna ne oldu?
Cesaret hiç korkmamak değildir. Ne zaman korkulmaması gerektiğini bilmektir.
***
Galatasaray ikinci yarı ile birlikte "Tam saha ve tam süre" geri çekilerek, bu ricatla Fenerbahçe'nin özgüvenini kazanmasına katkı yaptı.
Sarı-Lacivertliler, karşı refleksle daha da dominant olmaya başladı.
İki kere iki, dört ediyor.
İki daha iki, dört ediyor.
İki çarpı iki, dört ediyor.
İki artı iki, gene dört ediyor.
İlkel savunma futboluyla, geriye yaslanarak, kapanarak, korkarak acı akibetten kurtulamazsın. Yukarıdaki matematik işleminden, asla 5 çıkmaz. Anlayın artık! Zamana oynayanlar, zamanla kaybolur.
Ama ilk yarıdaki gibi; Birebir / Korakor / Başabaş oynar ve rakibin karşısında dik durursan... Nehiri tersinden akıtamazsın ama, kanal açarak suyun geri yönde gitmesine olanak sağlarsın.
Bunun için yürek ister.
O da Galatasaray'da yok!