Beşiktaş için Bursa deplasmanı çok zordu. Tansiyon o kadar yüksekti ki futboldan çok önce taraftar olaylarını konuşmak lazım, özellikle ilk yarıda Quaresma’nın korner atışlarında sahaya yabancı madde yağıyor. Hakemin uyarısına rağmen Bursalı taraftarlar Fair-Play’e yakışmayacak şekilde davranıyor. Bu Beşiktaş düşmanlığı nedir? Anlamak mümkün değil. Sağduyulu olmak, futbolcuları coşturmak varken futbolu öldürmek niye?
Gelelim maça. Beşiktaş adına ilk yarıda iki kez güzel hareket vardı.Biri Adriano’nun muhteşem golü, diğeri Oğuzhan’ın gollük pozisyonunda Harun’un devleşmesi.
Kara Kartal cezalı Babel’i, sakat Tosic’i ve Atiba’yı mumla aradı. Sahada gezinen Negredo’nun kendi kalesine attığı gol İspanyol futbolcu adına büyük talihsizlikti. Bu golde Yusuf Erdoğan’ın katkısı vardı. Bursa’nın ikinci golünün mimarı da Yusuf Erdoğan’dı. Gerçi golü Delarge attı ama pozisyonu sürükleyen Yusuf’tu. Yenilen her golde Vida ve Medel’in büyük pozisyon hataları vardı.
Sol kanatta oynayan Lens ilk yarı kayıptı. İkinci yarıda net golü kaçırıp saç baş yoldurdu. Teknik direktör Şenol Güneş maçta Lens’in yerine Love’u alarak takımına ilk neşteri vurdu. Kaleci Harun, Lens’ten sonra Love’a da gol izni vermedi. Antalya ve Kasımpaşa maçlarının kahramanı Talisca da bekleneni vermekten uzaktı. Quaresma da taraftar baskısından etkilenip gerçek gücünü sahaya yansıtamadı. Oğuzhan deseniz hiçbir şey oynamadı. Orta sahayı yönetemedi.
Güneş son kozunu oynayıp Mustafa Pektemek’i Oğuzhan’ın yerine sahaya sürdü. Beşiktaş bir anda son dakikaları üç forvetle oynayıp gol aradı. Sahada gezinen Negredo attığı golle hem kendini kurtardı hem de Beşiktaş’ı. 1 puana mahkum olan Bursa’da gecenin yıldızı kaleci Harun’du ve ona eşlik eden Yusuf Erdoğan’dı. ‘Love ne yaptı?’ derseniz, iki gol kaçırdı. 3-4 maça ihtiyacı var. Ancak Beşiktaş kaybettiği 2 puanı mumla arar.