6'lı masanın Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir isim üzerinde anlaşması bile yazının başlığı için yeterli.
Kılıçdaroğlu, Hatay'daki konuşmasında, Necip Fazıl Kısakürek için 'şair galiba' dedikten sonra 'Destan' şiirini de yanlış okudu:
"Hani diyor ya... Şair galiba... Şair... Necip Fazıl... Bu taksimi kurt yapmaz, kurtlara şah olsa, diyor."
Bu ifadenin anlamsız olduğunun bile farkında değil.
Doğrusu,
"Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa"
Böyle konuşan kişi, muhalefetin umut diye köpürttüğü bir isim.
Necip Fazıl için "şair galiba" dediğinde, Akşener'in, Karamollaoğlu'nun, Uysal'ın, Babacan'ın, Davutoğlu'nun yüzü kızarmış mıdır acaba?
Bir de Cumhur İttifakının adayı var, Recep Tayyip Erdoğan.
O'nun Necip Fazıl Kısakürek için dediğini hatırlayalım.
Star Gazetesi'nin düzenlediği "Necip Fazıl Ödülleri 2022" töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan, mütefekkir, büyük şair Necip Fazıl'ın, (Ayasofya bir gün açılacak) hayaline vurgu yaparak şunu söylemişti:
"Bugün Türkiye Yüzyılı diyerek milletimizin önüne yeni bir vizyon koyarken, aynı zamanda Üstad'ın da hayalini hayata geçiriyoruz."
14 Mayıs Pazar günü seçim var.
Bu seçim Erdoğan-Kılıçdaroğlu ya da Cumhur İttifakı-muhalefet seçimi değildir.
Bu seçim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile demokrasiyi cuntacılara oyuncak eden parlamenter sistem seçimi de değildir.
Bu seçim;
Necip Fazıl Kısakürek'in, şiirleri, düşünceleri ile yol gösterdiği gençliğin son düzlükten önceki seçimidir.
Bu seçim;
"Ben bir garip insanım ne tahtım var ne tacım. Tut elimden Allah'ım, yalnız sana muhtacım..." diyen gönül sultanını sevenlerle, onu "şair galiba" diye küçümseyen kendini bilmezlerin hesaplaşacağı seçimdir.
Demokrasinin Türkiye'deki asıl zayıflığı, millete yol göstermek için öne çıkan/çıkartılan şımartılmış elit tabakanın milletle bağının olmayışıdır.
Millet bir vadide, milletin önüne konanlar başka bir vadidedir.
Başka vadide oldukları için vesayetçidirler. Milletten kopuk oldukları için ABD'den, Avrupa'dan, IMF'ten, Batı kültürü ve ahlâkının, yaşam tarzının taklidinden yanadırlar.
Bu seçim;
Ahlâk ve maneviyat, ilim ve teknoloji, aile, devlet, vatan, bayrak diyenlerle, LGBT sapkınlığı için "aile yapımızı neden bozsun" diyen Kılıçdaroğlu zihniyetinin hesaplaşması seçimidir.
Evet, küresel emperyalizmin temsilcisi ABD ve Haçlı hempalarının dayattığı bir kadro ile millete yaslanan millet evlatlarının seçimidir.
Kılıçdaroğlu'nun destekçilerine bakıldığında küresel projeyi görmeyenlerin samimiyeti elbette sorgulanacaktır.
Bu seçim devleti ve vatanı FETÖ ve PKK ihanet çetelerine teslim etmemek için ant içmişlerle, onları masumlaştırarak affetmeyi, devlet kadrolarına yeniden getirmeyi, böylelikle ABD'nin emirlerine baş üstüne diyenlerin hesaplaşması seçimidir.
Bu seçim milli iradenin, Biden projesinin tepesine balyoz gibi ineceği seçimdir.
Bu seçim temellerin hesaplaşmadır.
Rahmetli Menderes'in 14 Mayıs 1950'de açtığı kapıdan geçilecek. Rahmetli Özal'ın yıktığı tabuların, duvarların ötesine gidilecek.
14 Mayıs 2023, temellerin hesaplaşması günüdür.
AK Parti iktidarının 20. Yılında; hâlâ Batı sömürgeciliğinin dayattığı mana köklerimizi inkâra karşı, "artık yeter, biz kendi manevi dinamiklerimiz ve değerlerimiz ile Büyük ve Güçlü Türkiye istiyoruz." denilecek.
Evet, küreselcilerle; milliyetçilik, vatanseverlik, manevi temellerimiz hesaplaşacak.
Bu seçim; Selçuklu, Osmanlı düşmanları, Ayasofya düşmanları, ezan düşmanları ile demokratik zeminde hesaplaşma seçimidir.
Bu seçim;
Cumhuriyeti millet iradesi ile tahkim ederek demokrasiyi taçlandırmak seçimidir.