Batıcı Gezi ayaklanmasında ne yapıyorlardı? Ayaklanmanın merkez üssü olan Taksim Meydanı'na gidip, bir fotoğraflık çekimi durup doğru tatil bölgelerine gidiyorlardı. Yattıkları şezlongdan da, Taksim Meydanı'nda çektirdikleri fotoğrafları sosyal medya hesaplarından, "Dayan Gezi" yazıp paylaşıyorlardı. Bir yandan serinlemek için Ege ve Akdeniz'deki 'beach'lerde denize girerlerken diğer yandan da çoluk çocuğu sokağa dökmek için yalan tweetler atıyorlardı?
Kimdi bunlar?
Belki o çok sevdiğiniz dizinin başrol oyuncusu, belki o çok sevdiğiniz şarkıyı söyleyen şarkıcı, belki o çok sevdiğiniz kitabın yazarı... Kısaca, şöhretlilerin çoğunluğu Batıcı Gezi ayaklanmasında halkı sokağa dökmek için her türlü melâneti yaptılar.
Peki sonra ne oldu?
Yani Batıcı Gezi ayaklanması, Yeni Türkiye'nin kurucusu Recep Tayyip Erdoğan'ın teslim alınamayan iradesiyle bastırıldıktan sonra provokasyonda da ün kazanan şöhretlilere ne oldu?
Ben cevap vereyim: Hiçbir şey!
Aksine, kıymete bindiler, işleri açıldı; hem de yok etmek istedikleri cenahta...
Mâlûm şöhretliler sövüp saydıkları, haklarında yalan uydurdukları, iftira attıkları kesimin organizasyonlarında yer almaktan yüzleri kızarmadı çünkü profesyoneller...
Hadi onlar profesyonel ya bizimkiler?
Düşmanını kendi ellerinle beslemeye ne ad verilir ben bulamadım; adını siz koyun...
Batıcı Gezi ayaklanmasının mahiyetini anlayamadık, çok büyük bir kalkışma olduğunu idrak edemedik. Bu da bizlerde gaflete sebep oldu. Cellatlarımıza urganlarımızı kendi ellerimizle verdik.
Bugüne gelirsek...
Ormanlarımız yanıyor, yakılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen gece katıldığı canlı yayın televizyon programında, "Yangınlarda terör izi var" dedi.
Bir yandan devletin her kademesi ve halk yangınları cansiperane söndürmeye çalışırken diğer taraftan da, aynı Batıcı Gezi ayaklanmasında olduğu gibi yalanlarla ve provokasyonlarla uğraşıyor.
Batıcı Gezi ayaklanmasında Ege ve Akdeniz'deki 'beach'lerden attıkları tweetlerle halkı kışkırtan şöhretliler; aynı Batıcı Gezi ayaklanmasında olduğu gibi...
Bir fark var, orman yangınları Ege ve Akdeniz'de olduğu için bu sefer 'beach'lerden provokasyon yapamıyorlar. Gerçi ilk günler, üst tarafta ormanlar yanarken denize girip eğlenmeye devam ederlerken ajitasyon tweetleri atıyorlardı ama ateş sahillere inmeye başlayınca kaçtılar; onlar ateşle mücadele etmeyi değil birilerini ateşe sürmeyi severler!..
Hülâsa, onlar tıynetlerinin gereğini yapıyorlar ya bizler; hep bir savunma, hep bir yalanlama halindeyiz, farkında mısınız...
Neden acaba!..
Umarım Batıcı Gezi ayaklanması sonra mâlûm güruha karşı almamız gereken tavrı bu sefer alırız.