Kültür ve Sanat dünyamızın nabzı Üstad Necip Fazıl Kısakürek ile atıyor. Büyükdoğu’larla yetişmiş nesillerin; dil ve zihin dünyası kadar, zevk ve dava şuurunu da dokuyan bir hamlenin, bir ritmin, bir ahengin adı olagelmiştir Necip Fazıl...
Hamledir... Çöküş günlerinin ardından dağılan ve özgüvenini yitirmiş coğrafyalarımızı yeniden doğrulup dirilmeye teşvik eden sesiyle hamledir. Bize unutturulmuş kayıp hafızayı yeniden bugüne çağırıcı hamledir. Dün ile yarını bugünde ve an’da birleştiren çalışkanlığın, dinamizmin, iradenin ve hareketin adıdır...
Ritimdir... Kurmayı hedeflediği medeni misyonun tohumdan köke ve gövdeye, dallardan meyveye duracak hasadını, en ince detaylarına kadar hesap edip, o medeni ritmi, büyük bir kompozisyon gücüyle harekete geçirendir... Ritimdir. Tıpkı yerçekimine has cazibe kanununda olduğu gibi, dönenceleri sanat ve fikir gücüyle yerli yerinde kurup, izlenecek yolu, kendi kendinden başlayarak yakın çevre, millet ve ümmet haleleriyle rasat edendir... Necip Fazıl rasattır. Ölçektir. Kendi kendisinden topluma ve kesretten vahdete giden ritimlerle, O’ndan geldik ve O’na dönücülerdeniz bilincini, tefekkürünü ve sanat terbiyesini tarif eden bir lügattir... Necip Fazıl bizim düşünce sözlüğümüzdür. Sanatı aksiyonla buluşturan, çıkmaz sokakların kavşağından iki kolunu Doğulara ve batılara açarak ‘’durun kalabalıklar’’ diye yükselen isyan ahlakının ritmidir...
Nesillere ahenk teklifidir Üstad Necip Fazıl Kısakürek... Müslüman Güzel sözlüdür diyen Kuranı Kerim’in emri çerçevesinde sözü de özü de güzel tutabilmenin sırrını araştıran bir meraktır o... Aynı Kitabın okuyucuları olarak bizleri, bir kutlu ağacı yeşertmeye davet eder Üstad... Kökü derinlerde meyve yüklü dallarıysa göklere yükselmiş bereketli bir ağaca benzeyen o güzel söz ağacını yetiştiren bir ahenk üstadıdır o...
Necip Fazıl mefkure ufkuyla gençliğin öncüsü bir fikir adamıdır. Davası, misyonu, ülküsü olan bir sanatın kozasını örer. Ki o kozada gençliktir en ince emeklerle kristalize olup yetiştirilen...
Necip Fazıl onuruna düşkün, izzeti nefs sahibi bir toplumun onuruna düşkün ve izzeti nefs sahibi bir gençliğin omuzlarında yükseleceğine canı gönülden inanmıştır. Bu yüzden hayatını adeta adadığı “bir gençlik”... Onun en büyük hayali, rüyası ve mefkuresi olmuştur. Onun söz mektebinden yetişen gençler bugünün Türkiyesini idare eden kimseler olarak, kendisinden aldıkları feyzi tüm dünyaya kıvançla sunuyorlar. Onun “durun kalabalıklar” diyerek milleti çıkmaz sokaklardan toplamaya çalıştığı günler daha dün gibi... Onun dirilişe çağırdığı gençlerden birisinin tüm dünyayı vicdan kesilmeye davet eden “one minute” itirazıysa, surda açılmış mukaddes delikten esen bir nefes kadar hayati...