Paris’te yaşanan katliamın ardından tüm dünyadan yaşanan katliamı lanetleyen mesajlar yayınladı. Yaşanan terör olayı sonrası Fransa devleti ve Fransız halkı ile birlikte olduklarını acılarını paylaştıklarını dile getirdiler.
Pazar günü Paris demokrasi meydanında yapılan anma ve protesto yürüyüşüne bir milyon insan katıldı.
Fransa'nın başkenti Paris, 17 kişinin ölümüne yol açan terör saldırılarının ardından, bugün toplam 50'ye yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanının katılımıyla yürüyüş gerçekleşti.
Dünyanın dört bir yanında devlet adamları, gazeteciler, sanatçılar bu yürüyüşte Fransız halkını yalnız bırakmadı.
Birçok Müslüman devlet temsilcisi de oradaydı.
Türkiye’yi Başbakan Davutoğlu’nun temsil ettiği yürüyüşte, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da yürüyüş kortejinin en önünde yer aldı. Arap ve diğer Müslüman coğrafyasında birçok devlet yetkilisi de bu yürüyüşte yerini alarak yaşanan katliama tepkisini koydu.
Müslüman toplum, çok net bir tavırla lanetlediği katliam sonrası Paris’te yapılan protesto yürüyüşünde de Fransız halkını yalnız bırakmayarak acısını paylaştı.
Fransa'nın başkenti Paris’te 17 kişinin ölümüne yol açan terör saldırılarının ardından Müslüman toplum bu olayda gerekli hassasiyeti göstererek dünya insanı olma sınavından yüzünün akı ile çıktı.
Hollande ile birlikte kortejin ilk sırasında Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı David Cameron, İtalya Başbakanı Matteo Renzi, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Paris katliamını lanetlemek için yürüdüler.
Yani Avrupa kulübü de tam kadro ordaydı.
Bir defa daha altını çizerek belirterek yazalım; Fransa'nın başkenti Paris’te 17 kişinin ölümüne yol açan saldırı, bir terör saldırısıdır ve lanetlenmelidir. Hiçbir hafifletici sebep saymak mümkün değildir. Bu saldırıyı yapanlar kim olur ve ne için yaptıklarını söylerse söylesin teröristtirler. Bu katliamı tüm insanlığa karşı yaptılar.
Avrupa kulübünün de bu katliamı lanetlemesine ve ona karşı Fransız halkı ile birlikte olması çok güzel bir davranış.
Ancak bu tavırları Avrupa kulübüne ‘Kral çıplak’ dememizi engellemez.
Demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri sadece kendi halkları için isteyen kendilerinden olmayana gizli, ırkçı ve faşist bir bakış açısı taşıyan Avrupa kulübüne tam da ‘Kral çıplak’ deme zamanı.
O halde soralım siz geçmişte Bosna’da, Karabağ’da, Halepçe’de katliamlar yapıldığında neden sesinizi çıkarmadınız?
Oralarda ölen insanların suçu neydi?
Katledilen insanlar ölmeyi hak ediyor muydu?
Belki bu olaylar karşısında şaşkınlık ve tecrübesizlikten dolayı tepki göstermediniz.
Ama hiçbir ders de mi almadınız?
Sormaya devam edelim…
Nijerya da 13 bin kişinin ölümüne neden olan terör örgütü Boko Haram'a karşı ne yaptınız?
Bu terör örgütü son teknoloji silahları alırken, Avrupa kulübü ve Amerika’dan bu terör örgütü ile mücadele etmek için silah almak isteyen Nijerya’ya neden ambargo uygulanıyor?
Filistin halkına yıllardır zulüm eden, katliamlar yapan, daha 2014 yazında 200 Gazzeli çocuk ve binlerce Filistinli’yi katleden katil İsrail’e karşı kim ne yaptı?
Avrupa kulübü, onlarla birlikte Paris’teki kortejde yürüyen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya sordu mu “Filistin’deki katliamlara ne zaman son vereceksin, daha ne kadar Gazeli çocuk öldüreceksin” diye?
Katil Esed ve terör örgütü IŞİD tarafından Suriye'de binlerce masum çocuk, kadın öldürüldü, katledildi. Binlerce çocuk kadın sakat kaldı. Bu terör ve katliamdan kaçan yüzbinlerce Suriyeli evini yurdunu ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Yıllardır Suriye’de devam eden bu katliama ve teröre karşı Avrupa kulübü ne yaptı?
Ölen, sakat kalan veya ülkesini terk ederek kamplarda sefalet içinde yaşayan Suriyeli çocuklar ve kadınlar için ne zaman yürüyüş yaptı?
Onlara o katliamı yapan Katil Esed ve terör örgütü IŞİD’e ne yaptırım uyguladı?
Tüm bu gerçekler ortada dururken, Avrupa kulübüne ‘Kral çıplak’ dememiz gerekmez mi?
O halde soralım Avrupa kulübüne:
Bu ırkçı ve faşist ikiyüzlü politikalardan ne zaman vazgeçeceksiniz?
İnsanları yaşadığı coğrafyaya, dinine, ırkına göre sınıflandırma ahlaksızlığından ne zaman vazgeçeceksiniz?
Paris’te yaşanan terör saldırısında katledilen masum insanlar için gösterdiğiniz haklı tepkiyi Suriye’de, Nijerya’da ve Filistin’de katledilen insanlar için ne zaman göstereceksiniz?
Sizin demokrasi ve insan hakları anlayışınıza göre ne zaman bir Suriyeli, bir Filistinli bir Fransız ile eşit sayılacak?