Utanıyorum...
İnsanlığımdan utanıyorum.
Ağlayan bebekleri, katledilmiş bedenleri seyrettikçe insanlığa kahrediyorum.
Ne bekliyorsunuz?
Neden susuyorsunuz?
Niçin tepki göstermiyorsunuz?
Görmüyor musunuz; sizler sustukça, tepki vermedikçe asker kılığına girmiş İsrailli caniler, gözlerini kan bürümüş bu soysuzlar katlettikçe katlediyorlar, öldürdükçe öldürüyorlar ama yine de kana doymuyorlar.
İğrençsiniz!
Siyonist tohumlar öylesine bir kinin içindeler ki yeryüzünde bu kini tarif edecek kelime yok.
Katlettiği cesedin üzerine idrarını yapmak nasıl bir ruh hali.
Masum sivillere sıkacağı kurşunu kesik domuz başına sürmek de neyin nesi.
Toplumsal olayları önlemede kullanılan TOMA zırhlı araçlarının tazyikli su deposuna fosseptik suyu doldurmak ve bunu da katledemediğiniz Filistinlilerin üzerlerine sıkmak nasıl bir cinnet halidir ya.
Ama hiç şüphe etmeyin, döktüğünüz kanda boğulacaksınız.
Orman Kanunu...
Bu tablonun tek bir nedeni var.
O da maalesef günümüzde tüm anlaşmaların, tüm kanunların, bütün kurumların ayaklar altına alınması.
Bu nedenin aksini iddia eden varsa buyursun gelsin, o kağıtlarda yazan cicili biçili kanun maddelerini uygulasın ve Netenyahu denen katili, katliamın mimarı olan İsrail Terör Örgütü'nü yargılasın.
Yargılayamazsınız...
Mevcut koşullarla bu işi yürütemezsiniz.
İşte katil İsrail'i şımartan tam da bu.
Hukuk işlemediğinden, insanlar sadece seyrettiğinden İsrail denen mahlukat azdıkça azıyor, kestikçe kesiyor, yıktıkça yıkıyor.
İnsanlığın yüz karası bu yapı; yasaklı fosfor ve misket bombalarını, yine yasaklı Ninja füzelerini Filistinlilere karşı kullanıyorlar.
Karınca Misali...
Eeee!
Hal böyle diye yatalım mı, dilsiz şeytana mı dönelim.
Olur mu, kim öyle bir şey söyledi.
Tam tersi her fert, her devlet mutlaka ve muhakkak karınca misali safını, tavrını belirlemeli.
Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası Ceza Mahkemesine suç duyurusunda bulundu.
Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek...
Mesleğinden dolayı siyasi olaylara hiç karışmadım, siyasi çatışmalara hiç girmedim. Ancak olayları yakından takip ettim.
Takip ettiğim konulardan biri de bu olaylarda atılan sloganlardı.
Bu sloganların hepsi sihirli kelimelerdi ve çok şey anlatıyorlardı.
İşte bunlardan biri
"Susma sustukça sıra sana gelecek".
O kadar doğru bir tanım ki.
Bölge İslam devletleri, Filistin'e komşu Arap devletleri bu sloganı biliyorlar mı bilmem ancak bilmediklerine emin olduğum bir konu var ki o da Filistin'e sessiz kalmakla bu işten sıyrılamayacakları.
Şimdi bu devletler "Biz o sloganı bilmiyoruz ama bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünü biliyoruz." diyebilirler.
Yanılıyorsunuz...
Çünkü böyle gittiği takdirde o yılan eninde sonunda size de dokunacak.
Siz gelin beni dinleyin, o sözün yerine bu söze kulak verin.
"Korkunun ecele faydası yok."
O Halde Ne Yapmalı...
Katliamları, soykırımı, saldırıları protesto etmek için insanlar acilen meydanlarda toplanmalı.
Katliamı durdurmak için insanlar miting, konser, konferans gibi her türlü yolu deneyerek seslerini duyurmalı.
Tüm insanlık bağlı olduğu devleti, siyasi otoriteyi sıkıştırmalı.
Düşünsenize bir anda petrol zengini Arap devletlerinin dipten gelen halk baskısı sonucu İsrail'e petrol satmayı durdurduğunu, enerjide tamamen dışa bağımlı İsrail'e enerji akışını kestiğini, İsrail ile bütün diplomatik ilişkileri askıya aldığını.
Yapılabilir mi...
Peki, bu devletlerin siyasi iradeleri bunları yapmaktan aciz mi?
Peki, bu kadar kolaysa neden yapmıyorlar?
Sorgulayın!
Yoksa benim Arap diye bildiğim liderim Arap değil mi, yoksa benim Müslüman diye bildiğim liderim Müslüman değil mi
Yoksa benim memleketime hizmet ediyor zannettiğim liderim gerçekte batıya mı hizmet ediyor.
Sorgulayın ve hesap sorun
Unutmayın ki kalabalığın önüne geçecek Allah'tan başka güç yok.
Unutmayın ki günümüzde dilsiz şeytan olmanın da bir hesabı var.