Hippi kavramı 1960'ların başında Amerika’da doğdu. 68 kuşağının çiçek çocukları 1970 yılların ortalarında birçok ülkeye yayıldılar. Bu akımın duygularını o dönemin en iyi müzik grupları arasında sayılan; The Who ‘Yaşlanmadan ölmek istiyorum’, Rolling Stones ise ‘Yuvarlanan taşlar’ gibi ‘evsiz olmak’tan bahsederek dile getiriyordu. Barış yanlılığından vazgeçmemiş, istediklerini yaşamaktan hiçbir zaman çekinmemiş, sınır tanımadan anı yaşamış çiçek çocuklarının en önemli sloganları: Aşk, özgürlük ve barış ile ‘Savaşma, seviş’ olmuştur.
Barışın meşruluğu altına sığınılmış hayâsız bir alt ben sendromu; yapılan onca ahlaksız yaşam tarzından, utanılacak yerde anlamsız bir memnuniyet duymaya dönüşmüştür. Belki kapitalizmin düşüncelerimize sızdırdığı en derin yara budur; ‘Değer yargılarının kaybolması’.
Geçmişin verdiği tecrübe ve basiret olmadan, istenildiği gibi güdüldüğü bir akım olan ‘Çiçek Çocukları’ bireyleri, her türlü ahlaksızlığı yaparlarken, kan emici selefler ‘insanlık ve barış’ adına savaşan, manevi değerler temelinde şerefli mücadele veren asıl kahramanları öldürdüler; Malcom X ve Che Guevera. Üzücü ama gerçek...
Amaç aynı olsa da usul ve üslup ne kadar önemliyse, ondan daha da önemlisi birbirimize sırt dönmeden mücadele etmemizdir. Yoksa çığırtkan bir hengâmede didişirken aleyhimize olan birçok kararı müdahaleyi göremez, insanlarımızı suikastlara kurban verebiliriz...
Kendi acizliklerinin farkında olmadan kendilerini dünyanın başpehlivanı zanneden ‘Paranın Uşakları’ dünya adına kendilerine rol biçmekteler. Mütemadiyen kargaşaların ve savaşların adı değişiyor. 2011’den beri Suriye’de 100 bine yakın insanın ölümüne göz yumanların, yapacakları müdahaleyi ‘insan ve insanlık’ adına yaptıklarına kim inanır?
Kâinatın tek ve gerçek hâkimi Allah C.C, ‘Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu [düşmanına] teslim etmez’ demesi bile göz ardı edilebiliyor. Savaşın tarafları belliyken bir hiç uğruna taraf değişebiliyor. Benliğinin elinde oyuncak olmuşları yoldan eden büyük bir aldatmacadır; ‘Güç, Para ve Şehvet’.
Bu nedenle asıl savaş, insanın önce kendi nefsiyle yaptığı savaştır. Kendiyle olan savaşı kazanamayan, dışarıdaki savaşı kazansa ne olur?..