Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz yıl bir avukat, terör dosyalarına bakmakla görevli bir savıcın odasından çektiği fotoğrafı "...ben asla kaybetmem ya kazanırım ya da öğrenirim" sözü ile paylaşmıştı. Gelen tepkiler artınca Adalet Bakanlığı ve Barolar Birliği konuyla ilgili soruşturma başlatmıştı.
Benzeri bir durum geçtiğimiz günlerde gelişti. Bir avukat sosyal medya hesabından öldürmeye teşebbüs, uyuşturucu ve silah ticaretinden yargılanan müdafi olduğunu anladığımız sanıkların ve yakınlarının fotoğraflarının üzerine "tahliye ve beraat" kararları aldığını yazarak paylaştı.
Bunlar kamuya yansıyanlar sadece. Sosyal medyada "ilişki ticaretinin" pazarlandığını görüyoruz çoğu zaman. Ya da mesleki çalışmaların kamuya bilgi verme boyutunu aşar nitelikle sunulmasından hepimiz rahatsız oluyoruz. Bu konularda ciddi tedbirler gerekiyor artık. Toplumun farklı kesimlerine sirayet eden fenomenlik olgusunun hukuka sirayet etmiş şekli bu sanırım. Sadece avukatlara özgü de değil bu durum.
Barolar Birliğinin avukatlar için sosyal medya etiği bağlamında bir metin ortaya koyması ve bunu disiplin hukukunun bir parçası kabul etmesi kaçınılmaz zaruret artık... Hemen hatırlanacaktır, bir avukatın "adliyede bir günüm" biçiminde paylaştığı seri videolardan dolayı Barodan ceza verilmemesi yönünde karar çıkmıştı. Konuyu ceza çözer mi bilmiyorum, ancak bu konuda bir etik rehberin olmadığı kesin!
Google ceza aldı
Google, Rekabet Kurulunun uzun süredir gündeminde. Rekabet Kurulunca, Google'a otel sorguları bakımından tedbir önerilerini yerine getirmediği süre için toplam 482 milyon TL para cezası verildi. Hatırlanacağı üzere Kurul, 2021'de Google'ın "arama hizmetleri bakımından" pazara hakim olduğu, yerel arama siteleri ile arasında rekabeti bozucu bir denge oluşturduğu için uyarılmış ve gidermesi için süre verilmişti. Evvel günkü kararında ise Kurul, bu eksikliğin halen giderilmediğini tespit etti. Yani Google rakip yerel arama ve konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetlerini, genel arama sonuç sayfasında, kendi sunduğu hizmetlerden daha dezavantajlı biçimde sunduğu, yerel arama hizmetlerine ilişkin yeni tasarımları otel sorguları bakımından uygulamadığı için ceza aldı.
Yayıncılara ile Google anlaşmalı!
Google'a bir ceza da Fransa'dan gelmişti. Mart ayında Fransa Rekabet Kurumu, Fransız yayıncılara haberleri için yapılan ödemeler konusundaki taahhütlerini yerine getirmediği gerekçesiyle Google'a ceza verdi. Bilindiği üzere henüz ülkemizde olmayan bir durumu konuşuyor AB. AB Telif Hakları Yasasının 15. maddesine ile başta Google olmak üzere diğer teknoloji şirketleri haber yayıncılarına içerik için ücret ödemeye zorlanıyor. Bu şirketlerin ülkelerden kazandıkları ile ülkelere ödedikleri arasında orantısızlık var. Bu konu da hem Kültür hem de Maliye Bakanlığının adım atması gerekiyor sanırım.
AB yapay zekâ yasası
İnternetten sonra ve önce diye bölebiliriz bu çağı ama hiç şüphesiz yapay zeka konusu ise bir başka milat. Bu yasa size yapay zekanın kabulü anlamında ilk adım gibi görünse de, düzenleme katı bir çerçeve çizmek için kabul edildi aslında.
Düzenlemeye göre; ˃ güvenlik güçleri tarafından biyometrik tanımlama sistemlerinin kullanımı konusunda sınırlamalar getiriliyor, ˃ hassas biyometrik sınıflandırma sistemleri, yüz tanıma veya güvenlik kamerası verilenin saklanması konularında belirli yapay zeka uygulamaları yasaklanıyor, ˃ "deepfake" olarak bilinen değiştirilmiş ve başkalaştırılmış görsellerin, ses veya video içeriklerinin bu özelliğinin belirtilmesi zorunlu oluyor, ˃ yapay zeka uygulamalarına karşı etkin başvuru sisteminin oluşturulması zorunlu hale geliyor.
Düzenleme tam olarak 2025-2026 döneminde yürürlüğe girecek. AB bu süreçte uyumlaştırma için yapay zekâ uygulamalarına gerekli zamanı tanımış oluyor.
İnternetle beraber konuştuğumuz konular da çeşitleniyor gördüğünüz üzere.
Ne geliyorsa bundan sonra başımıza internette gelecek sanırım.
Dikkatli olmak zorundayız. Büyük kolaylık, büyük risk demek internet!