Ne güzel cahildik şimdi ne yiyeceğiz?

Yıllarca sağlıklı bildiğimiz besinler bugün canavara dönüştü. Peki, onu yeme bunu yeme, ne yiyeceğiz? Ne yaparsanız yapın sağlıklı yaşamın sırları belli. Gelin strese girmeden gerçeklere bakalım.

Sosyal medyada, internette dolaşan bir şiir var; şair bilinmiyor, bilmem okudunuz mu? Buram buram nostalji kokuyor! İnsanı eskilere götürüyor, tabii belirli bir yaşın üzerindekileri.

 “Televizyon yoktu.

Gazete de her zaman olmazdı.

Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!”

Şimdi televizyon var, rengarenk gazeteler var, sosyal medya var, internet var; hepsi var. Ama mutlu muyuz? Hemen her gün birileri çıkıp bir şeyler söylüyor; doğru ya da yanlış. Herkesin kafası karışıyor. Yıllar boyu dost bildiğimiz, sağlıklı bildiğimiz besinler, birer birer ‘canavara’ dönüştürülüyor. Gıda ve Tarım Bakanlığının hazırladığı Kamu spotu da bu konuda ortaya çıkan durumu gözler önüne seriyor. İçimizdeki hezeyanı ortaya koyuyor: “Onu yeme bunu yeme, ne yiyeceğiz!”

Ocak ayı içerisinde, Akdeniz Üniversitesi tarafından yürütülen bir saha çalışmasının sonuçları ulusal bir gazetede birkaç gün süren bir yazı dizisi halinde yayımlandı. Ülkemizde en yüksek yaş ortalamasına sahip yörelere gidilerek oradakilerin neler yiyip-içtiği, nasıl yaşadıklarını sorgulanmış. Bazı temel bulgular şöyle; Sağlıklı beslenme ile ilgili kavramlardan haberleri bile yok! Ama sağlıklılar. Kimisi günde 3 kimisi 2 defa yiyor. Sigara ve alkol kullanmıyorlar.

Yağlı et ve doymamış yağ tüketimi çok az(Aksini söyleyenlere ithaf olunur.) Şekeri ve tuzu az tüketiyorlar.

Hayatın sunduklarından mutlular, pek bir beklentileri yok.En büyük mutlulukları aile. İlginçtir, bu sonuçlar birkaç yıl önce yayımlanan ve daha önce yazılarımda bahsettiğim “Mavi Bölgeler” isimli dünya çapında yürütülen benzer bir çalışmanın sonuçları ile de birebir örtüşüyor.

Japonya (Okinawa), Yunan Adaları (Icaria), İtalya (Sardunya), Costa Rica (Nicoya) ve ABD (LomaLinda)’da 100 yaşını devirenler üzerinde yürütülen çalışmanın ortak sonuçları da tamamen aynı; “Stresten uzak bir yaşam, sürekli hareket ve doğal beslenme.” Yani ne yaparsan yap, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırları belli. Peki sözde ‘çok bilenlerimiz’ bizlere neler anlatıyor; şöyle bir düşünün! “Etin yağını yiyin, kaya tuzu yararlıdır, meyve yemeyin, bal yemeyin, ekmek yemeyin.” Bu suretle sizlerin kafalarını karıştırarak strese sokuyorlar.

Stres bütün hastalıkların kaynağı. Sonuç gelsin hastalıklar, muayenehaneleri önünde uzun kuyruklar.