Amerikalılar işi bayağı abartmışlar. Hafta sonları alış-veriş kalabalığının had safhaya vardığı Chicago’da, NATO Zirvesi’nin yapıldığı hafta sonu, kent merkezinde in-cin top oynuyor... Lebalep dolu mağazalar boş, bazıları çalışanlarına iki gün izin vermiş ve kepenklerini indirmiş... Gün ortasında fellik fellik iki lokma bir şey yiyebileceğimiz lokanta aradık.
Burada yaşayan biri, “Haftalardır alınan tedbirleri açıklayıp duruyorlar, imkânı olanlar tedbirlere muhatap olacaklarına bir yerlere gitmeyi tercih etti” bilgisini verdi.
Pazartesi günü artık kendilerine ‘Chicago’yu işgal et grubu’ (Occupy Chicago) adını veren göstericiler, merkezi bu kentte bulunan Boeing firmasını hedef alan eylemler yapacaklarmış... Grup adına yapılan açıklama hoşuma gitti. “Ne eylemi” demiş lider konumundaki gösterici, “Bizimki zafer partisi olacak; ABD’nin savaşlarına silâh ve teçhizat takviyesi yapan, savaşlardan para kazanan Boeing’e kepenk indirtmemizin zafer partisi...”
Boeing firması NATO Zirvesi boyunca çalışanlarının evde kalmasını istediği gibi merkez binasının dört bir tarafını da yüksek koruma duvarlarıyla çevirmiş...
Yerel politikacı olarak siyasi hayatına başlamış, bir dönem Kongre’de Illinois eyaletini senatör olarak temsil etikten sonra Beyaz Saray’a seçilmiş Barack Obama Chicago’yu uluslararası haritada bir yerlere yerleştirmek amacıyla NATO Zirvesi’ni kente armağan etmiş... Güvenlik tedbirlerinde abartıya kaçılması yüzünden halkın rahatsız olabileceğini hiç hesap etmemiş olmalı.
Soyadından Yunan asıllı olduğu anlaşılan bir ABD vatandaşı bir ay kadar önce genişçe bir mekânı kiralamış... Ev sahibi ve komşular, kiralanan evin, 1 Mayıs’tan itibaren, giren çıkanı belli olmayan, çok sayıda genç insanın gecelediği bir berduşhane haline geldiğini fark edince bayağı afallamışlar. Tam Zirve’ye iki gün kala o evden üç ‘terörist’ çıkmasın mı?
Meğer başka kentlerden NATO’yu protesto için gelenlerin misafir edildiği o kiralık evde ‘Molotof kokteyli’ de imal ediliyormuş...
Üçü de 20’li yaşlarında, üçü de beyaz Amerikalı... Brian Church, Jared Chase ve Brent Vincent Betterly yakalanmasalarmış, Obama’nın kampanyasının yürütüldüğü seçim karargâhıyla kentin belediye başkanı Rahm Emanuel’in evini kundaklayacaklarmış...
Evi kiralayıp kendisi gibi NATO-karşıtlarını bilâbedel ağırlayan genç “Bize tuzak kurdular; istihbaratçılar müsait gördükleri gençleri, böyle bir şey akıllarından bile geçmezken, silâh diye takdim edebilecekleri Molotof imaline yönlendirmişler, komplo bu” görüşünde. Televizyonlar günlerden beri bu olayı ‘yerel terör’ örneği olarak sunuyor.
Kendisine muhalif çabalar ve protesto gösterileri aktarıldığında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ya öyle mi?” hayreti sergiledi. Hayretinin sebebini de öğrendik: “Bana göre, katıldığım en sakin NATO Zirvesi bu...”
Dünyanın her tarafından gelen 60 kadar devlet ve hükümet başkanına hissettirmemek için alınan güvenlik tedbirleri işe yaramış besbelli...
Zirve’ye giden yollar kapatılmış olmasına rağmen, protestocu muhalifler toplantı mahalline en yakın noktada sergilediler gösterilerini... Televizyonlardan canlı yayınlanan gösterilere bakıldığında, Zirve’nin katılımcıları kadar renkli geçtiği hemen fark ediliyor. Amerikalı ve Batılı muhalifler yanısıra Filistinliler, Afganlar ve Pakistanlılar da ‘Savaşan NATO’ görüş ve uygulamalarına karşı tavırlarını belli ettiler gösterilerde...
Afganistan ve Irak’taki savaşlara katılan bazı Amerikan askerleri devletleri tarafından kendilerine verilmiş madalyaları çöp tenekesine attılar.
Gösteriler barışçı bir havada yapıldı, olay çıkmadı; yalnızca sonda Zirve’nin toplandığı istikamete doğru yürüyüşe kalkıldığında polisle çatıştı göstericiler... Çatışma ânında orada bulunan bir meslektaş, “Tahta cop da kullandı polis, biber gazı da fırlattı” bilgisini verdi.
Chicago halkının terk ettiği kent, NATO için gelmiş delegeler, Zirve’yi izleyen gazeteciler ve toplantıdan habersiz aylar önce hafta sonunu burada geçirmeyi planlamış yerli turistlere kalmış görünüyordu.