Zengin bir işadamı geçenlerde Asmalımescit’e gitmiş... Mekanda yanındaki hanımın beğendiği peynirden kalmadığı söylenince garsona bin lira vermiş “Git bununla satın al” demiş.Sonra 270 liralık hesaba karşı iki bin 700 lira hesap ödeyip, mekandan ayrılmış... Eskiden bu tür şeyler ayıp sayılırdı, şimdi güç gösterisi haline geldi.
İnsan yaşarken ve öldükten sonra nasıl hatırlanacağına kendisi karar verir. Yapana diyecek birşeyim yok zaten ama bunu haber sanıp kamuoyunun gündemine sunanlar da iyi hatırlanmayacak...
***
Tarih hatırlanma meselesinde biraz insafsız aslında...Diktatörler, eli kanlı katliam sanıkları daha çok hatırlanıyor. Bir örnekle anlatayım: Ayakkabıdan, formaya, pistten, ölçüm cihazlarına kadar teknolojinin çok daha gerilerde olduğu 1908 yılında yine Londra’da yapılan olimpiyatlarda 100 metre rekoru 10.8 saniyeymiş.
104 yılda rekor sadece 1 saniye 11 salise geri gitmiş. Aradaki 26 olimpiyatta kimler 100 metre şampiyonu oldu, kimler rekor kırdı, hatırlayan yok neredeyse... Hitler’i, Stalin’i hatta Enver Hoca’ya sayfalar ayıran tarihte 100 metrenin efsane ismi Carl Lewis küçük bir virgül kadar yer tutuyor. Eğer kötülükler tarihin hafızasında daha çok kalıyorsa bazen hatırlanmamayı tercih etmeli insan...
***
Nasıl hatırlanacağını merak ettiğim isimlerden birisi de eski Basın Konseyi Başkanı, eski başyazar, eski atanmış yeni seçilmiş vekil Oktay Ekşi... Ekşi, Basın İlan Kurumu ve TOKİ’nin evsiz gazeteciler için hazırladıkları projoye kızmış, hızını alamayıp bir de soru önergesi vermiş. Bir sürü kurum TOKİ’yle bu tür anlaşmalar yapıyor. Hatta eski milletvekillerinin üyesi olduğu Türk Parlamenterler Birliği de TOKİ’yle işbirliği yapıp, Ankara, Yenimahalle, ve İncek 1’den sonra İncek 2 adları altında tam 2 bin konut yaptırdı. Üstüne üstlük bu konutlarda ev sahibi olmama şartı da aranmadı... Buna sesi çıkmayan Oktay Ekşi, şimdi evsiz gazeteciler için yapılan projeye karşı çıkıyor. Bilen bilir, 1960 askeri darbesinden sonra atanmış vekil olarak görev yapan Ekşi havalimanlarında her zaman VİP’ten geçmeyi tercih etmiştir. Hadi o geçişten bize dokunan birşey yok da, acaba onlarca yıl boyunca Oktay Bey’in sağlık giderlerini kim ödemiştir, yoksa TBMM’mi? Kariyeri Kurucu Meclis’e Basın Temsilcisi olarak girmesiyle değişen birinin aktif siyasetteki bilinen tek icraatının evsiz gazetecileri ev sahibi yapmayı sağlayacak bir projeye karşı çıkması traji-komiktir.